Diyarbakır Eğitim-Bir-Sen eğitim-öğretim yılının birinci dönemini değerlendirdi

Tekdemir, düzenlediği basın açıklamasında, Diyarbakır'da bugün itibariyle 470 bin öğrencisi ve 26 bin öğretmeniyle yüz yüze gerçekleştirilen 2021-2022 eğitim-öğretim yılının tamamlandığını söyledi.

 

40 binden fazla öğrencinin ilk kez karne heyecanı yaşadığını aktaran Tekdemir, bazı sınıflar düzeyinde kısmi kapatmalar haricinde genel salgın tehdidine rağmen birinci dönemi yüz yüze eğitime devam ederek sonlandırmış olmanın oldukça değerli olduğunu belirtti.

 

Basın açıklaması metnini okuyan Tekdemir, bitirilen dönem içerisinde okulların yaşadığı bazı sorun ve sıkıntıların ikinci dönemde tekrar etmemesi adına tedbir alınması, çözüm odaklı bir yaklaşımla değerlendirmelerin yapılmasının önemine dikkat çekti.

 

"Okullar kendi kaderine bırakılmıştır"

 

Tekdemir, birinci yarı yılda eğitim camiası olarak yaşadıkları sıkıntıları şöyle sıraladı:

 

-Birinci yarı yılın başında yık-yap kapsamına alınan 12 okulumuzun öğrencilerinin başka okullara aktarımı eğitim ve öğretim kalitemizi olumsuz etkilemiştir. Özellikle İç Bağlar bölgesinde ve Seyrantepe ve Şehitlik bölgesinde ikamet eden öğrencilerimizin özel zorluklar yaşamasına neden olmuştur.  

 

-İş-Kur kapsamında okullara görevlendirilen temizlik personelleri yeterli olamamış, okullarımızın temizlik sorunu giderilememiştir. 1755 Okulumuza planlanan 599 temizlik personeli ihtiyacı karşılayamamış, okullar kendi kaderine bırakılmıştır. 1 Mart-31 Mayıs tarihleri arası göreve başlayacak 398 temizlik personeli duyurusu ikinci dönemi bir nebze daha temiz geçirmemize katkı yapacaktır.

 

-İş-Kur kapsamında güvenlik görevlisinin görevlendirilmemesi bazı okullarımızda güvenlik kaygısı ile eğitim öğretime devam etmemize neden olmuştur.

 

-Kış mevsiminin olumsuz hava şartları, kalorifer ateşleyicisi eksikliği ile birleştiğinde özellikle kırsal bölgelerdeki okullarımızın eğitim öğretim ortamlarında ısıtma problemi meydana getirmiştir.

 

-Özel eğitime erişim ihtiyacı olan bireylerin eğitim durumlarındaki sorunlar devam etmektedir."

 

"Okullarda çalıştırılacak personeller, merkezi yönetimlerin yanı sıra okula dayalı yönetim modeli ile belirlenmeli"

 

Tekdemir, yaşanan sorunların çözümü konusunda şu önerilerde bulundu:

 

Yukarıdaki sorun tespitlerimizden hareketle;

-Yıkılan okullarımızın ihale süreçlerinin olabilecek en erken zamana takvimlenmesi, yeni yapılacak okulların önümüzdeki eğitim öğretim yılına yetişecek şekilde bütün önlemlerin alınması;

 

-Yıkılan okullara kayıtlı öğrencilerin devam ettiği okullarda ulaşım sorunu çeken öğrencilerimizin servis ve ulaşım imkanlarının karşılanması,

 

-Okulların temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacının eğitim öğretim yılının başlangıç ve bitiş takvimine göre ayarlanması, okul kültürüne uyum, yapacağı işi sahiplenme adına iş durumunun kalıcı bir sürece evrilmesi,

 

-Okullarda çalıştırılacak personellerin merkezi yönetimin yönetim ve yönlendirmesinin yanında, okul bileşenlerinin söz ve karar yetkisinin tanındığı okula dayalı yönetim modeli ile belirlenmesi, kadrolu veya taşeron sisteminin devreye girmesi,

 

-Okullarda kaloriferi yakacak kişilerin belirlenmesi, bu kapsamda eleman alımına yönelinmesi, kalorifer ateşleyici olacak kişilerin alacağı belgelerin gerekli mevzuat altyapısına kavuşturulması, bu konunun mutat sorun olmaktan çıkarılması,

 

-Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin öncelikle destek eğitim odaları ve rehabilitasyonlar olmak üzere bütün eğitim ortamlarında sunulan hizmetlerin evrensel tasarım ilkeleri dikkate alınarak geliştirilmeli, buradaki yanlış uygulama ve tutarsızlıkların giderilmesi, bireyler için özel alanlar oluşturulup, eğiticilerin hizmet içi programlara alınması,

 

-29 Aralık 2021 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında dile getirdiğimiz sorunların çözümü halinde muhtemel birçok sorunun da kendiliğinden çözüleceğine dair vurgumuzu da paylaşmak istiyorum.

 

"Karnelere soğukkanlı ve çözüm odaklı bir yaklaşımla bakılmalı, eksikler tamamlanmalıdır"

 

Velilere bazı tavsiyelerde bulunan Tekdemir, şöyle konuştu:

 

"Bugün karne alan öğrencilerimizin aldığı karnelerin onların ders durumlarını değerlendirdiğini, kişilik ve yaşam durumlarına ilişkin katı ve kesin bir değerlendirme içermediğini belirtmek isteriz. Bu nedenle alınan karnelere soğukkanlı ve çözüm odaklı bir yaklaşımla bakılmalı, eksikler tamamlanmalıdır. Çocuklarımızın bolca kitap okumalarını sağlamalıyız. Ailece birlikte vakit geçirmenin önemine dikkat edilerek, aktivite ağırlıklı bir tatil dönemi geçirilmelidir. Yapılan aktiviteler planlanırken çocukların ilgi alanları dikkate alındığında geçirilen sürenin daha verimli hale geleceği unutulmamalıdır." (İLKHA)