Karakter boyutu :
29 Eylül 2023 Cuma 09:12
Dr. Gündüz: Kişi arkadaşının dini üzerinedir
Harran Üniversitesi Tefsir Bilimleri Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr Ahmet Gündüz, üniversite eğitimi için bulundukları şehirden farklı bir şehre gidecek olan öğrencilerin başarılı olmaları ve maneviyatlarını korumaları için halisane bir niyetle hareket etmeleri
Harran Üniversitesi Tefsir Bilimleri Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr Ahmet Gündüz, üniversite eğitimi için bulundukları şehirden farklı bir şehre gidecek olan öğrencilerin başarılı olmaları ve maneviyatlarını korumaları için halisane bir niyetle hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.
2 Ekim'de başlayacak olan üniversite eğitimi için milyonlarca öğrenci bulundukları şehirden farklı bir şehre gidecek. Özellikle İstanbul gibi kalabalık şehirlerde ciddi bir keşmekeşin içerisine giren öğrenciler, çok farklı ortamlarla da karşılaşabiliyorlar.
Başarılı bir eğitim hayatı geçirmeleri ve maneviyatlarını korumaları için öğrencilere tavsiyelerde bulanan Öğr. Üyesi Doç. Dr Ahmet Gündüz, İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
Haz ve hız mantığıyla yola çıkılmaması gerektiğini sonuç olarak zayiata uğrayacak olanların bizler olacağını ifade eden Gündüz, arkadaş çevresinin ahlak ve çizginin değişmesinde büyük rol oynadığını dile getirdi.
"Niyet güzel olduğu zaman akıbet hayrolur"
Harran Üniversitesi Tefsir Bilimleri Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr Ahmet Gündüz
İşin başında maneviyat olduğunu dile getiren Gündüz, "Doluluk veya boşluk gelişle başlar, öncelikle ne için okumak istediğimiz önemli biz evimizden çıkarken bir tahsil sürecine girerken biraz özgürlüğümüze kavuşalım, ailemizin kontrolünden kurtulalım ve etrafımızda bizi kontrol eden olmadan kendi kararlarımızı alalım diye bir mantıkla yola çıktığımız zaman varacağımız yer ve duracağımız nokta bellidir zaten. Haliyle niyeti en başından beri netleştirmek lazım, niyet halisane olursa bundan sonraki süreçlerde daha kolay olur. işin başından beri maneviyat başlıyor, niyet güzel olduğu zaman akıbet hayrolur. Haz ve hız mantığıyla yola çıkarsak eğer sonuçta zaiyata uğrayacak olan biziz. Toplum içerisinde son dönemde sosyal medya gibi bir takım etkiler sebebiyle çok iyi yerlere gitmediğimiz de bir vakıa." diye ekledi.
"Tembelin kafası şeytanın atölyesidir"
Arkadaş çevresinin sadece ahlaki boyuta etki etmeyeceğini söyleyen Gündüz, "Tembelin kafası şeytanın atölyesi gibidir, daha en başından böyle bir mantıkla yola çıktığımız zaman zaten atölyede usta duruyor, sonuçta ortaya çıkacak olan üretilecek malzeme bellidir zaten. Özellikle arkadaş çok önemlidir, biz arkadaşın sadece ahlaki boyuta etki yapacağını zannediyoruz ama Peygamberimiz bunun burada durmadığını söylüyor. Hadis de Allah resulü 'Kişi arkadaşının dini üzerinedir' diyor, bırakın ahlakı dini değiştirmesine dini çizgisi nin değişmesine arkadaşının büyük etkisi vardır. Bana bir şey olmaz, kimse bana etki edemez, ben cahil miyim, binlerce insanı sollamışım, ben dereceye girmişim, ben falan bölümü kazanmışım. Trafikte en fazla kim kaza yapar? Kendine güvenenler kaza yapar, siz evinizden çıktığınız an aldığınız puan girdiğiniz puanlama yada rakiplerinizi sollamış olma, zekanıza, öz güveninize veya kültürel birikiminize güvenerek manevi anlamda buradan hareket ederek yola çıktığınız her an kaza yapmayla karşı karşıyasınız." dedi.
"Eskiden insanlar daha çabuk olgunlaşırdı"
Kontrolsüz güç veya hareketin bizi iyi bir akıbete götürmeyeceğini ifade eden Gündüz, "Süleyman Sarı hocamızdan, adını her zaman hayırla yad ederim çok güzel bir sözü vardır 'insanlar üç çeşittir kimisi ekmek su gibidir her zaman lazım olur, kimisi ilaç gibidir arada bir lazım olur, kimisi de mikrop gibidir sen onu aramasan da o seni bulur.' hiçbir zaman kültürel birikimimize veya tahsilimize öz güvenimize dayanaraktan kontrolsüz bir güç sarfiyatı veya harekete girişmek bizi iyi bir akıbete götürmez. Bazı insanlar mikrop gibidir gelip bizi bulur mikropta insanı bulunca olacağı şey nedir hasta olmaktır yeni bir ortama giriyorsunuz yeni bir çevreye giriyorsunuz evinizden ayrılmışsınız şu bir hakikat kabul edelim. Bilgi yaşı düşmüş fakat olgunluk yaşı çok yükseldi, eskiden insanlar daha çabuk olgunlaşırdı. Tahsil süreçleri içerisinde liseye gideyim, üniversite zaten her ilde yoktu, kitaplara ulaşmak zordu. Bilgi yaşı biraz daha yükseklerdeydi fakat şuan internet ve teknoloji bilgi yaşını çok aşağılara düşürdüğünü görüyoruz. sosyal medyada görüntülü yazılı ve görsel çocuk bile bir takım şeyleri teknolojiyle öğrenmeye başlıyor olgunluk yaşının çok yukarılara taşındığını görüyoruz üç yaşında elinde telefonla oyunun her tuşunu açıp oynayan bir çocuğun ancak otuz beş yaşında olgunlaşmasını göreceksiniz. Nerden çıkardın diyecekler belki, Ayeti kerime var kişi ne diyecek Allah'ım bana, Anne ve Babama şükretmek için fırsat ver diye." şeklinde konuştu.
"Kur'an, Sünnet ve Peygamber duygularını canlı tutacak bir ortamda bulunmamız lazım"
Bizleri manevi anlamda canlı tutacak şeylere dikkat etmemiz gerektiğine dikkat çeken Gündüz, "İnsanların rabbine sığınırım, şeytanın rabbine demiyor onu da Allah yaratmış ama o ne diyor insanların Rabbine diyor. Olabildiğince ahlakıyla dersine itina gösteren kişilerle oturup kalkmak lazım. Son dönemlerde fetö ile beraber insanların bir takım STK ve gönül hizmeti yapan birtakım insanlara kaşı bir cesaret kırılması yaşadı, bunu kabul etmek lazım ama bütün insanlar böyle değil. 'Ata küsüp merkebi yol arkadaşı edinenin varacağın yer ahır olur' herkes aynı şekilde değildir. o zaman neye dikkat edeceğiz. bizi manevi anlamda canlı tutacak, vatanın milletin menfaatine odaklayacak bir S.T.K veya gönül dünyası olan insanları nasıl buluruz ölçümüz nasıl olacak.İnsanın gurbet dediğimiz ellerde muhafazasını sağlayacağı en önemli şeylerden biri barındığı yerin emniyetli olmasıdır.emniyetli diyince bu sadece bir gasp a uğramama değil manevi anlamda da emin ellerde olması lazım ve onu kanalize etmesi lazım. Vatan, Millet, Din, Kur-an, Sünnet, Peygamber ve Sahabe duygularını canlı tutacak bir ortamda bulunması lazım. Nihayetinde insanlar bulundukları ortamın havasından etkilenirler. İklim, coğrafya ve ortam değiştirdiğimiz zaman bu böyledir." diye ekledi.
"Ferasetli bir Müslüman kiminle oturup kalkacağını iyi bilir"
Adam yerleştirme derdinde olan kişilerden uzak durulması gerektiğini belirten Gündüz, "Peki, burada kriterimiz ne olacak? İrtibat kurduğumuz insanlar adam yerleştirme derdinde mi? Adam yetiştirme derdinde mi? Eğer adam yerleştirme derdindeyse kesinlikle uzak durmak lazım ama adam yetiştirme derdindeyse kime adam yetiştirecek? Ümmet'e ve Vatan'a Millet'e zaten Ümmet diyince her yer vatan oluyor. Eğer kaydımız ve şartımız buysa veya kriterlerimize uyuyorsa çok rahat ederiz. Hocam bunu nereden bileceğiz? Benim aslım Arap ama Kürtçe atasözlerini de bilirim çünkü insan hayatına yön verir. 'Göz gözü tanır, yiğit yiğidi bilir' derler. Ferasetli bir Müslüman kiminle oturup kalkacağını gayet iyi bilir. Şu iki şeyde odaklıyorsa: Birincisi ' adam yerleştirme mi? Adam yetiştirme mi?' ikincisi, bir müminin hayatında 2 tuzlu su eksik olmamalı, irtibat kuracağımız insanlar temelde bu felsefe üzerine mi çalışıyor? Buna bakacağız. Nedir bu 2 tuzlu su? 1. Ümmetin derdini dert edinip ağlayacak. 2. Ter döküp ümmeti bu dertten kurtaracak sinerji ve enerji odaklanacak. " ifadelerine yer verdi. (İLKHA)
Bu haber toplam 880 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2024 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA