Fatih Erbakan: Türkiye'de halkın yüzde 45'i açlık sınırının altında

Anadolu Buluşmaları programı kapsamında “Ankara'da Refah Var, Refah Ankara Sokaklarında” sloganı ile Ankara’nın tüm ilçelerinde gerçekleştirilecek esnaf ziyaret programı öncesi Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, gündemin öne çıkan başlıklarını değerlendireceği kahvaltılı basın toplantısı düzenledi.

 

Partisinin Ankara İl Başkanlığında basınla bir araya gelen Erbakan, Türkiye’nin ekonomisi ve seçim barajı gibi konular hakkında açıklamada bulunup ardından ise basın mensuplarının sorularını cevapladı.

 

“Türkiye'de halkın yüzde 90'a yakın bir kısmı yoksulluk sınırının altında”

 

Türkiye’nin yaşadığı ekonomi sıkıntılarına değinen Erbakan, “Türkiye'de 2021 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlara göre 11 milyon 369 bin vatandaş gıda yardımı alıyor. 2022 yılında yine bakanlığın verdiği verilere göre 5 milyon 700 bin hane sosyal yardım almak zorunda kaldı, neredeyse 30 milyon insan demektir. Açlık sınırının 4 bin 500 liraya yaklaştığı yapılan araştırmalarda ortaya konuluyor. 4 bin 500 liralık açlık sınırını kabul ettiğimiz de Türkiye'de halkın yüzde 45'i açlık sınırının altında yüzde 90'a yakın bir kısımda yoksulluk sınırının altında çünkü yoksulluk sınırının da yapılan araştırmalarda 15 bin liraya dayandığı gösteriliyor. Yıllık yüzde 125'lik bir enflasyonla aylık neredeyse yüzde 20'ye yaklaşan bir enflasyonla yoksulluk sınırı 15 bin liraya açlık sınırı 4 bin 500 liraya dayanmış.” dedi.

 

“Tane ile salatalık satılan bir döneme girmiş durumdayız”

 

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan

 

Açıklamasının devamında Erbakan, şunları aktardı:

 

“Yozgat'ta Et ve Süt Kurumu ‘ucuz et dağıtacağım’ dediği zaman önünde kilometrelerce kuyruk oluyor, TMO ‘ucuz ayçiçek yağı satacağım’ dediği zaman önünde kilometrelerce kuyruk oluyor. İstanbul'da halk ekmek talebi son bir ayda 1 milyon 205 binden 1 milyon 952 bine fırlıyor. İstanbul gibi Türkiye'nin ekonomik bakımdan en gelişmiş şehri olan bir şehrimizde ekmek alırken 50-70 kuruşun hesap etmek durumda olan insanların sayısı bir ayda yüzde 60 artarak 1 milyon 952 bine fırlıyor. Tane ile salatalık satılan, kaşıkla bakkallarda salça satılan bir döneme girmiş durumdayız ve pazarlarda hatta bazı marketlerde ucuz meyve sebze reyonu altında çürük meyve ve sebzelerin satıldığına şahit olmaktayız.”

 

“Seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesi MHP'nin arzusuyla gerçekleşmiş bir hamleye benzemektedir”

 

Seçim barajı hakkında da konuşan Erbakan, “Burada seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesi MHP'nin arzusuyla gerçekleşmiş bir hamleye benzemektedir. Her ne kadar Cumhur İttifakının içerisinde baraj sorunu olmasa da dahi psikolojik olarak MHP aslında barajı geçemiyordu ama ittifak sayesinde geçti ve milletvekili çıkardı denmemesi bakımından bunun yüzde 7'ye çekilmesi yapılmış. AK Parti’nin çok istediği daraltılmış bölgeye geçilmemesi de iktidar ortağı MHP'nin dezavantajına olduğundan dolayı MHP tarafından kabul edilmemiş gözükmektedir. Mecliste grubu olan partinin teşkilatlanmasını tamamlamamış olsa da seçime girme hakkının ortadan kaldırılması da muhtemel bir HDP'nin kapatılması hadisesinden sonra HDP'li milletvekilleri yeni kurulan partiye geçerse bu partinin grubu olsa dahi seçime girememesinin önünün kesilmesine ilişkin bir adım olarak değerlendirilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

 

“Yeni sistem altılı masanın dağıtılmasına yönelik bir adım”

 

Erbakan, “Getirilen yeni sistem ittifaklar içerisinde az oyu olan partilerin milletvekili çıkarma şansını azaltmaktadır. Dolayısıyla altılı masadaki CHP'nin ve İYİ Parti’nin yanında kümelenen oyu az olan partiler için bu bir kötü haber. Ne kadar ittifakta olsalar da orada milletvekili çıkma ihtimali kendileri için son derece azalmaktadır. Yani Türkiye genelinde 4-5 puan olmayan bir parti yüzde 1-2 oyuyla bir ittifakın milletvekili çıkarma şansı ortadan kalkıyor. Bu anlamda muhalefet ittifaklarının dağıtılması, altılı masanın (Millet İttifakı) dağıtılması yönelik bir adım atılması olarak değerlendirilebilir.” şeklinde belirtti.

 

“Muhalefet parti liderleri seçimlerde tırnak içerisinde devletle rekabet etme durumuna gelmiş oldu”

 

Son olarak Erbakan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı sıfatıyla seçim kampanyası yürütmesini yönelik düzenleme. Orada bunu bakanlar ve başbakan yapamaz diye bir ifade vardı. Başbakanlık kaldırıldı ama onu kaldırıp yerine cumhurbaşkanı ifadesini koymadılar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı için cumhurbaşkanı sıfatıyla seçim kampanyası yapma şansı ortaya çıkmış oldu ve Cumhurbaşkanlığı forsuyla ve protokolü ile hatta cumhurbaşkanlığı bütçesini ve makam uçaklarını kullanarak seçim kampanyasını yürütmenin önü açılmış oldu. Bir başka deyişle de aslında muhalefet parti liderleri seçimlerde tırnak içerisinde devletle rekabet etme durumuna gelmiş oldu. Bütün bu düzenlemeler dediğim gibi mevcut iktidarın şansını arttırmak, avantaj sağlamasını gerçekleştirmek için ortaya koyulan düzenlemelerdir. Ancak mevcut iktidarın küçük partilerin işini zorlaştırmak için, seçim konulu başkanların kendi taraftarlarından belirlemek için, az oyla daha çok milletvekili çıkarabilmek için ve propaganda avantajı sağlamak için yapmış olduğu bu düzenlemelerin yüzde 125'lik enflasyon karşısında astronomik elektrik, doğal gaz faturaları karşısında ve adeta yağmur gibi yağan zamanlar karşısında mevcut iktidara herhangi bir avantaj sağlayabilmesini mümkün görmüyoruz.” dedi.

 

“Güvenlik güçlerimizin bu görüntülerle hafızalarda kalması gerçekten de bizleri üzmektedir”

 

Adana’da yaşanan olaylarla ilgili sorulan bir soru üzerine Erbakan, “Her zaman söylediğimiz gibi videoyu izlemek lazım fotoğrafa bakmak yerine. Polislerin orantısız güç kullanması ve oradaki insanların da tabi kendisini korumak için bir davranış göstermesi sonucunda bu gibi şeyler olabilir. Ancak görüntülerde polisin gerçekten de orantısız güç kullandığı ve oradaki özellikle hanımlar dahil olmak üzere genç ve çocuk yaşta insanlar olmak üzere vicdanları yaralayan hiç birimizin kabul edemeyeceği bir uygulamaya imza atmış olmalarıdır. Bundan dolayı son derece üzgünüz. Türk polisinin ve güvenlik güçlerimizin bu görüntülerle hafızalarda kalması gerçekten de bizleri üzmektedir. Bizim her zaman söylediğimiz gardiyan devlet anlayışı yerine, vatandaşına tepeden bakan ve onu cezalandıran bir devlet anlayışı yerine vatandaşın hizmetkârı olan garson devlet anlayışının hâkim olması gereklidir. Bu gibi olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Bununla ilgili parti olarak bir resmi açıklamamızı 2 gün önce yapmıştık” ifadelerine yer verdi.

 

Toplantı sonrası Erbakan Yenimahalle İlçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi. (İLKHA)