• Mardin4 °C
  • Diyarbakır6 °C
  • Batman6 °C
  • Şırnak4 °C
  • İstanbul9 °C

Abdulaziz ALTEKİN / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ!

15 Nisan 2025 Salı 10:45

Herkes kendi penceresinden baktığı için, hazreti Ömer hakkında günümüzde anlatılan yüzlerce hikaye mevcut. Bizim ihtiyacımız olan, adil yönetici!

Kendisi halifelik makamına geldikten sonra sık sık tebdili kıyafetle ki zaten öyle yöneticilerin giydiği gibi şaşaalı kıyafetleri de yoktu, halka karışır ve onların derdine ortak olurdu.

Onun amacı halka efendi olmak değil hizmetkar olmaktı. Bunun en bariz örneğini, bir gece vakti açlıktan ağlayan çocuklarına taş kaynatan bir anneye yaptığı yardımda net bir şekilde görüyoruz. İstese evinde oturup halifeliğin keyfini çıkarır. Fakat o, üstlendiği görevin bilincinde olup tam da o makama yakışır bir şekilde milletin derdiyle dertlenmeyi tercih etti.

Böyle yöneticilere çok nadiren rastlarız. Çünkü günümüzde makamlar hizmet için değil halkı ezmek için kullanılır hale gelmiş.

Bildiğiniz üzere bugüne kadar yazılarımda nadiren isim vermişimdir. Lakin toplumun yararına faydalı işler yapanlar karşısında üç maymunu oynamadık, oynamayacağız.

Normalde cenaze definlerini kaçırmamaya özen gösteririm. Böyle bir günde acılı ailenin hüznüne ortak olup dualara eşlik etmek insani bir görev olmalı. Fakat bu ilçede az tanıdık var ve herkesin cenazesine gidemiyoruz çünkü çoğu zaman haberimiz dahi olmuyor.

Bugünkü yazımızın konusu da bir cenaze defninde ortaya çıktı. Arkadaş arayıp bir öğretmenin vefat ettiğini söyledi ve cenazenin defnine beraber katılalım deyince kalkıp gittik.

Mezarlığa kaymakamlığın aracı da geldi. Kimse yolu kapatmadı. Kimsenin önüne geçilmedi. Koruma ordusu da yok. Park yeri bulamayan araç, yolun ortasında da durmadı.

Koskoca kaymakam. Yolun ortasında durup çakarlı aracından inse kim ne diyebilir ki! Hiçbir şey. Hatta bir anda ateşe uçan böcekler gibi etrafını sararlardı.  Nerden mi biliyorum? Çünkü bu şekilde davranıp devletin hizmet ederken kullanması için verdiği araçla ev alışverişi yapıp sokaklarda havasından geçilmeyenleri çok gördük.

Birkaç dakika sonra kaymakam bey önümüzden geçti.

Daha önce tanışmamış olsak kesinlikle kaymakam olduğunu anlayamayacaktım. Açıkçası ilk tanışmada nasıl biri olduğunu zaten herkese gösterdi ama daha önce de bu tür gösterişli hareketlerden sonra yapılanlara şahid olduğumuz için pek de inandırıcı gelmemişti. Fakat yine de etkilendik.

Sınıfta ders verirken gelip öğrencilerle birkaç kelam etmek için izin aldı. Daha önce izin alınmaz emir verilirdi. Kendini tanıttı. Ben Muhammed Enes İpek. Ve çocuklarla kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Kullandığı kelimeler, hitabı, sanki karşısında öğrenciler değil de geleceğin doktorları, mühendisleri, öğretmenleri vardı. Bunu daha önce sadece öğretmenlerde görmüştüm. Hatta bazı öğretmenler bile artık çocuklara bu şekilde değer vermiyordu.

İlçeye kaymakam değil öğretmen atanmış gibiydi. Çok tutmadı. Öğrencilerin zamanından çalmamak için öğretmenlerle toplantı dahi yapmadı. Oysa daha önce gelip saatlerce konuşup hem öğrencilere iyi bakın deyip hem de derse girmemizi engelleyerek onlara en büyük kötülüğü yapanları çok görmüştük.

O yüzden önümüzden geçince hemen tanıdım. Sade bir vatandaş gibi. Halkın arasında. Ne kendisini halktan uzaklaştıran korumalar var ne de tepeden bakan bir tavır. Zaten o kadar halktan biri gibiydi ki başta cenaze sahipleri bile tanıyamadı kendisini.

Herkes gibi camide namaz kıldı. Defin işleminden sonra duaya katıldı ve alanı terk etti. Normal bir vatandaşın yaptığını yapınca zaten halk da fazla üzerine gitmedi. Bilselerdi ki kaymakam, eminim etrafında pervane olmak için kuyrukta bekleyenler çıkardı. Ama güç gösterisi olmayınca pek ilgilerini çekmedi galiba.

Bu ana tanık olduktan sonra sayın kaymakamımızı biraz daha yakından tanımak istedim. İlçeye geldikten hemen sonra çalışmalara başlamış. Gidip birkaç ay tatil yapmak yerine halkın derdiyle dertlenip onların sorunlarına çözüm bulmak için gecesini gündüzüne katmış. En çok da çocuklar üzerinde durmuş.

Şahsen uzun zaman oldu böyle bir yönetici görmeyeli!

Az önce de ifade ettiğim gibi, sanki ilçeye kaymakam değil de öğretmen atanmış gibi her sorunla birebir muhatap oluyordu.

Böyle kısa gösterişler ülkemizde çok olur hocam hemen kanmayın diyebilirsiniz.

Bunun gösteriş değil de içten gelen bir samimiyet olduğunu kısa bir anıyla verelim:

Acilde sıra beklerken baktım doktor bey gelip hemen dışarı çıkın diye hastaları uyardı. Sedyede bulunan çocuğumun sırtı açıktı. Beni de çıkarmaya çalıştı. Nedenini sordum. Kaymakam bey geliyormuş.

İlk önce şaşırdım. Çünkü daha önceki kaymakamlar eve doktor ve hemşire istiyorlardı. Hatta bir keresinde pansuman yapacak hemşirenin apar topar alınıp götürüldüğünü görmüştüm.

Madem hastaneye kadar gelmiş o zaman sıramızı verelim dedik.

Tam o esnada girişte belirdi kaymakam bey. Doktorun yaptıklarını görünce kendisini tatlı bir dille azarladı. Sıradan bir hasta gibi sırada bekleyeceğini söyleyerek sıra kimdeyse onu tedavi etmesini istedi.

Doktorla birlikte hepimiz donup kaldık.

Aslında ben bir yöneticiyim ve her saniyem değerli diye düşünebilirdi. Siz kimsiniz fakirler çekilin Ağa'nın önünden de diyebilirdi. Ki geçmişte ziyadesiyle yaşandı bunlar. Fakat kaymakam Bey, sıraya girip o anda bile halkın sorunlarını dinlemeyi tercih etti.

Basit bir olay ama bu bile nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kalkıp bazıları gibi sırf reklam için milyonlar harcayıp keyfine bakabilirdi. Yalandan halk tarafından sevildiğini duyurabilirdi. Ama o lafla değil yaptıklarıyla halkın sevilen, sayılan yüzü olmayı tercih etti

Dargeçit adına sevindim. Zira uzun yıllardır böyle bir yönetici gelmemişti. Hem halkı içinde hem de onlarla birlikte yol alıyor. Asla onlardan üstte görmüyor kendisini. Oturduğu koltuğun hakkını vermeye çalışırken ayrıcalık beklemiyor. Milletle arasına mesafe koymuyor. Üstelik hafta içi ya da hafta sonu farketmeksizin fırsat buldukça halkla oturup onları tek tek dinliyor.

Umarım ilçenin kalkınması için attığı adımlarda ayağını kaydırmaya çalışmazlar. Bildiğiniz gibi, bölgemizde çalışkan insanları kimse sevmez. Vesselam...

 

Bu yazı toplam 235 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2025 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA