"Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecek"
Mardin’de ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumunun açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile başladı. Sempozyuma katılan Erdoğan, devletin yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ettiğini belirterek, “Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum” dedi.
1-3 Kasım tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu’nun açılışı Mardin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Mardin Valiliği, Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) işbirliği ile ’Bir Dünya Kadın’ sloganı ile gerçekleşti. Sempozyumun ilk gününde tarihi Mardin kentinde kültür ve tanıtım gezisi düzenlendi. Bugün ise özel bir otelde gerçekleşen sempozyumun açılışına yoğun bir katılım gösterildi. Sempozyum iş, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasından kadınları Mardin’de bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez, Mardin Valisi Mustafa Yaman, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, Gazeteciler Şeref Oğuz, Ahu Özyurt, Ayşe Böhürler, Nur Özkan Erbay, Willows International Türkiye Direktörü Rahime Akdoğan, Avukat Kezban Hatemi, KADEM Gaziantep Şube Başkanı Sabiha Doğan ve İşkadınları Aysel Dondurmacı ile Essum Saatçi Aslan, Belçika bağımsız milletvekili Mahinur Özdemir, GARGAR Vakfı Yöneticisi Dega Salad, Saima Mirvic Rogge, Ravda Nur Cuma sempozyuma katılanlar arasında yer aldı. Emine Erdoğan, Mardin Valisi Mustafa Yaman ve eşi Gülseren Yaman ile protokol üyeleri tarafından yöresel halk oyunları ekibi tarafından karşılandı.
İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan sempozyumda, Mardin Büyükşehir Belediyesi Konservatuar grubunun seslendirdiği 4 dilde şarkılar seslendirildi. Sempozyumun açılışında konuşan Mardin Büyükşehir Belediye Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Mehtap Bingül, Mardin’de kadınlar için yapılan çalışmaları kısaca anlattı.
"Hain emeller büyük doğumlara set oldu"
Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, farklı din ve etnik yapıların yaşadığı bu şehirde olmaktan büyük bir keyif aldığını söyledi. Erdoğan, “Mardin, bir masalın ilk cümlesi gibi bir şehir. Işık nasıl doğudan yükseliyorsa, insana ilham veren her güzellik de bu topraklardan yükseliyor. Büyük şehirlerde binaların arasına sıkışmış bir çocuğun hayal dünyası ile bir Mardin evinin damından, uzansa yıldızlara eli değecek bir çocuğun dünyası aynı olabilir mi? Bu topraklar yüzyıllardır, şairlere, bilim insanlarına, kaşiflere mekan olmuştur. İşte tam da bu nedenle, terör örgütleri yıllardır, yükselen bu ışığın üzerini kalın bir perde ile örtmeye çalıştı. Şu berrak gökyüzü, gençleri bilime, sanata, edebiyata heveslendirirken, hain emeller, büyük doğumlara set oldu. Nice insanımızı teröre kurban verdik. Hepsine Rabbimden rahmet diliyorum. Geride kalan anaların, eşlerin, evlatların acısını paylaşıyorum. Devletimiz yaşamı korkudan arındırmak için mücadele ediyor. Terör örgütleri buradan yükselen ışığı asla söndüremeyecekler. Bizler hep birlikte Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan umutsuzluk ve bu korkuyu bu topraklardan sileceğiz inşallah. Bilimi ve sanatı buradan yeniden dirilteceğiz. Kadınlarımızın bu süreçte büyük bir misyon üstleneceğini düşünüyorum. Çünkü kadınlar birleştiricidir. Böylesine tarihi doku içerinde kadınlar üzerine sizlerle konuşmak benim için ayrıca mutluluk vesiledir. Bu anlamlı buluşmanın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
"Okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi"
Erdoğan, bu güne kadar kadın üzerine sayısız toplantı yapıldığını aktararak, kadın sorunlarını ifade eden pek çok cümle kurulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bundan sonrada kadınlar üzerine cümleler kurmaya devam edeceğiz. Fakat kurduğumuz cümlelerin mahiyetinin artık değiştiğini fark ediyoruz. Bundan 10 yıl önce kadınların temel hak ve hürriyetlerini konuşuyorduk. Ama bugün görüyoruz ki Türkiye’nin kadınları 15 yıl öncesinden çok daha farklı noktadırlar. Kadın istihdam oranı 2002’lerde yüzde 20’lerdeyken, bugün yüzde 30’ları aştı. Keza kadınların iş gücüne katılım oranında yüzde 10’un üzerinde bir artış sağlandı. Kadınlarımızın yükseköğretimde okullaşma oranı yüzde 13’lerden yüzde 40’lara yükseldi. Akademideki kadın öğretim elemanı sayımız, dünya ortalamasının üzerinde. Siyasetten iş dünyasına daha pek çok alanda kadınlarımızın toplumsal hayata aktif katılım sağladığını görüyoruz. 15 yıl önce, ’haydi kızlar okula’ derken, bugün temel eğitimde kız-erkek oranının eşitlendiğine şahit oluyoruz. Daha da ötesi, kızlarımızı artık bilim, teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda eğitim almaya çağırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kızlarımız, yurt dışındaki akranları ile rekabet edecekler. Hulasa, dün daha çok kadınların ve kız çocuklarının mağduriyetini konuşurken, bugün toplumsal hayattaki yükselişini ele alıyoruz.Kadın varlığını yücelten bu gelişmeler elbette kısa sürede olmalı. Bu kazanımları uzun ve zorlu mücadelenin sonunda elde ettik. Başörtülü genç kızlarımızın üniversite kapılarından döndürüldüğü günleri unutmadık. Etnik aidiyetleri nedeniyle dışlanan kadınlar içimizde bir yaradır. Devlet dairelerine giremeyen mesleklerinden men edilen kadınlar hepimizin hafızasında. Ne mutlu ki bugün demokratik haklar hepsine iade edildi. Telafisi imkansız kayıplar olsa da yeni neslin geleceğini teminat altına aldık. Hiçbir kadının etnik ve dini inancı, farklı fikirleri nedeni ayrım yaşamasına gönlümüz asla razı olamaz.”
"Savaşlarda en çok kadınlar mağdur oluyor"
Ülkede kadınlar lehine büyük gelişmeler olurken, sorunlarının da olduğunu belirten Erdoğan, her şeyden önce tüm dünyada olduğu gibi, ülkedeki en büyük sorunlardan birinin kadına yönelik şiddet olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Hep birlikte şiddeti ortadan kaldıracak adımlar atmalıyız. Bunun ilk adımı, elbette kadınlarımızı güçlendirmektir. Fakat daha da önemlisi, şiddetin kaynağı olan zihniyetle mücadele etmeliyiz. Şiddeti besleyen geleneksel algıları dönüştürmeliyiz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kadın meselesi aynı zamanda bir erkek meselesidir" şeklinde konuştu.
Tüm dünyada kadınların üçte birinin, hayatlarının bir döneminde fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığına işaret eden Erdoğan, şiddetin hiçbir gerekçesinin olamayacağını vurguladı. Erdoğan, savaşlarda en çok kadınların mağdur olduğunu anlatarak, bu nedenle çatışmaların önlenmesi ve göç şartlarına maruz kalan kadınların ihtiyaçlarının gözetilmesini, "insanlığa olan borcumuz" olarak nitelendirdi. Tüm dünyanın, artık kadınların hak ettiği yeri aldığı bir sosyal düzen kurmayı, kalkınmanın temel şartı olarak gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, hükümetlerin bu nedenle hummalı bir çaba içinde çalıştığını söyledi.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şu hususa özellikle değinmek istiyorum, bütün bu çabalar içinde unutulmamalıdır ki Rabbimiz, kadınlara anne olmak gibi çok özel bir imtiyaz bahşetmiştir. Bu güzel hediyenin hakkını vermek de yine kadınlara düşüyor. Bu noktada, kadınlara pozitif ayrımcılık sağlayarak, işlerini kolaylaştırmalıyız. Esnek çalışma saatleri, doğum ve süt izni, kreş hizmetlerine erişim gibi imkanlar, hayatlarının doğal bir parçası olmalı. Nitekim, devletimiz bu imkanları artırmak için çalışıyor. Elbette burada babaların sorumluluğunu da hatırlatmak gerekir. Çünkü aile, anne-baba ve çocuklardan oluşan bir bütündür. Sadece kadına yüklenen aile sorumluluğu, kadını bir süper kahraman olmaya zorlar ki bu, kadınlarımız için ağır bir yüktür. Eve yalnızca para getirmeye yarayan bir baba modeli son derece yetersizdir. Aileyi güçlü tutmak, birbiri ile uyum içinde, güçlü ilişkilere sahip bireylerle mümkündür. Güçlü aileler, güçlü toplum demektir. Türkiye’nin genç nüfus avantajını sağlam bir toplumsal yapı ile tahkim edersek güçlü bir ülke oluruz."
"Sempozyumun verilerini değerlendireceğiz"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da, misafir bulundukları kentin köklü medeniyeti bugüne taşıyan marka bir şehir olduğunu söyledi. Selçuk, "Mardin Osmanlı döneminin farklı etnik ve birlikte yaşama kendinin somut bir hikayesidir. Bu topraklarda yaşayan insanlar barış ve kardeşliği ile örnek teşkil etmişlerdir. Hükümet olarak bu yapıyı güçlendirmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. İnsan hakları konusunda ilk önemli konuda kadın hakları. Bir toplumda hak ve adalet duygusu kadınlarla başlıyor, yeni nesillere kadınlarla aktarılıyor. Gerçekleştirilen tüm reformların temelinde etkin ve etkili kalma düşüncesi yer alıyor. Şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi ile davranıyoruz. Her alanda sağlamaya çalıştığımız fırşat eşitliği de şiddetin sebep ve sonuçları ile anlaşabilmesi bizim için önemli. 2003’te yürürlüğe konan fırsat eşitliği ile ilgili birçok düzenleme yapıldı. Yine hükümetlerimiz döneminde önemli mesafe kat ettik. 2018’de 9 milyon 121 bin kadın iş istihdamı sağlandı. 2023’te kadınların iş gücüne katılımını yüzde 21’e eriştirmeyi hedefliyoruz. Daha bu hafta başında Ticaret ve Orman Bakanlığımız ile kadın kooperatiflerin güçlendirilmesi için ortak bir protokol imzaladık. Eğitim, sağlık ve hizmet haklarından yararlanma konusunda pozitif ayrımcılık sağladık. Kadınların şartlarının iyileştirilmesinde Emine Erdoğan’a teşekkür ediyoruz. Medeniyetin kurucu gücü olan kadını bu sempozyum verilerini değerlendireceğiz” diye konuştu.
Hasan Kalyoncu Rektörü Edibe Sözen ise, bu sempozyumun Mardin-Gaziantep hattında büyük bir heyecanla başladığını ifade ederek, Emine Erdoğan’ın eğitime ve kadına verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Mardin’i övgü solu sözlerle ifade eden Sözen, bu sempozyum kadın dünyasının sorunlarına çözüm olacağını belirtti.
Mardin Valisi Mustafa Yaman ise açılışta gerçekleştirdiği konuşmada, “Cumhurbaşkanımızın riyasetinde son 15 yılda kadınların daha huzurlu ve mutlu olması için gayret ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılamayan reformlar yapıldı. Kurtuluş savaşında 15 Temmmuz’da kadınların mücadelesi destek almıştır. Kadınların güçlenmesi yeni nesil için ümit kaynağı olacaktır. Emine Erdoğan hanıma kadınlarımıza verdiği destek için teşekkür ederim” dedi.
Sempozyum oturumlarla devam edecek
Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu Mardin’de toplumsal cinsiyet eşitliği hususunda yerel yönetimin, akademisyenlerin, uluslararası katılımcıların, STK’ların, kadın örgütlenmelerinin ve Mardinli kadınların bir araya gelerek fikir üretebileceği bir zemin olacak. Üç gün olarak planlanan sempozyumda sunumlar iki farklı oturum şeklinde gerçekleştirilecek. Sunumlardan sonra oturumlar tartışma ve sorular ile devam edecek.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA