Bakan Soylu Siirt'te "Türkiye Yüzyılı Eğitim Programına" katıldı

AK Parti Genel Merkezi AR-GE ve Eğitim Başkanlığınca düzenlenen eğitimlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye Yüzyılı” konulu konuşma gerçekleştirdi.

 

Şırnak'taki temaslarının ardından Siirt'e geçen Bakan Soylu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen "AK Parti Teşkilat Akademisi Türkiye Yüzyılı Eğitim Programına" katıldı.

 

Soylu, burada yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde parti siyasetinin iktidar olmak için yapıldığını, seçimin kazanılıp hayallerin gerçekleştirilmeye çalışıldığını söyledi.

 

Türkiye'de seçimlerde ise safların çok net ve tercihlerin basit olduğunu kaydeden Soylu, şöyle konuştu:

 

"2019 yerel seçimlerinde dedik ki belediyelere PKK'lıları işe alacaklar. Su saatlerinizi okumaya örgütle iltisaklı adamlar gelebilir. Tam da öyle oldu. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Nasıl olduğunu ve nasıl böyle bir sonucun oluştuğunu. 2023'te seçime gidiyoruz. Bu seçimde yapacağımız tercih şudur. Siirt'i fıstığıyla mı anacağız yoksa Eruh baskınıyla mı? Şırnak'ın, Cizre'nin dağları, yaylaları festival alanı mı olacak yoksa PKK'nın barınak alanı mı? Türkiye'yi yerli ve milli bir parti mi yönetecek yoksa büyükelçilerle, LGBT dernekleriyle veya İngiltere'de, Amerika'da tırnak içinde söylüyorum parasını verenler mi? İşte bu sorular, bu soruların cevapları sizin bu salonda bulunma sebebiniz ile ilgilidir." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'nin büyümemesi için bu ülkede her şey yaşandı

 

Türkiye'nin büyümemesi için bu ülkede her şeyin yaşatıldığına dikkat çeken Soylu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

 

"Türkiye’de seçimin ve tercihin nedeni olan her şey yaşandı bu ülkede. Bu ülkede bir başbakanı, maliye bakanı ile dışişleri bakanını astılar. Her birinin bir sembolü vardı. Bize, 'Biz size bir vesayet kuruyoruz, kararı biz vereceğiz. Nasıl giyineceğinize, nasıl inanacağınıza, nerede çalışacağınıza, neyi konuşacağınıza ve konuşmayacağınıza kararı biz veriyoruz. Eğer siz bizim kararımıza uymazsanız bizim için seçtiğiniz veya seçmediğinizin hiçbir ehemmiyeti yok. Başbakanınızı idam ederiz.' dediler.

 

Amerika’nın demokrasi getireceğim diye girdiği ülkelerde kardeşleri birbirine düşürdüğünü ifade eden Soylu, Afganistan’a girdiğinde 17 bin hektar olan uyuşturucu tarlalarını 300 bin hektar alana çıkararak dünyayı bir uyuşturucu yığınına dönüştürerek ayrıldığını anımsattı.

 

Demokrasi götüreceğim dediği Afganistan’da dünyayı uyuşturucu bedbahtlığına soktular

 

Soylu, “Efendiler öyle istiyordu, aynı Suriye’yi karıştıran efendiler gibi, aynen Irak’a demokrasi getireceğim diyen Amerika gibi. Yıllarca oraya elini sokup kardeşleri birbirine düşürmesi ve istikrarsızlığı kaderi yapması gibi. Aynen Afganistan’a barış getireceğim deyip işgal ettiği zaman Afganistan’da 17 bin hektar afyon tarlasını varken tarihin en rezil fotoğrafıyla oradan o uçakla çıkan Amerika, orayı terk ettiğinde uyuşturucu tarlalarını 17 bin hektardan 300 bin hektara, neredeyse 20 kat çıkararak dünyayı uyuşturucu ve eroinle karşı karşıya bırakan o bedbahtlığıyla beraber oradan ayrıldı.” diye konuştu.

 

"Allah demenizi beğenmiyoruz diyen bir anlayış var"

 

28 Şubat’ı gerçekleştirenlerin ‘asıl demek istediklerinin kıyafetleriniz, inancınız var beğenmiyoruz. Dini bayramlarınız var beğenmiyoruz, annenizin babanızın elini öpüyorsunuz beğenmiyoruz.  Allah demenizi beğenmiyoruz.’ dediklerine dikkat çeken Soylu, son olarak şöyle konuştu:

 

“Yıllardan buyana kendilerine tabi olanlara sadece yaşayabilecekleri kadar bir hak verenler kendilerine tabi olmayanlara bir korkuyu ortaya koyarak sözde demokrasiyi, barışı sözde, kardeşliği kullanarak her ülkenin bel kemiğine alıp Batı’nın bütün sorunlarını Doğu’ya yıkmaya çalışan bir anlayışı ortaya koydular, 28 Şubat’ta şu sözü hiç kimse unutmasın, 28 Şubat bin yıl sürecek diyorlardı, asıl söylemek istedikleri şuydu: ‘Ey millet siz bin yıldır bu topraklardasınız, zora düştünüz kardeşlik yaptınız. Duruşunuzu, tavrınızı, zora düştüğünüzde Allah, demenizi beğenmiyoruz diyen bir anlayış var. Bu ülkede dindarlara bunu yaptılar.” (İLKHA)