- Mardin6 °C
- Diyarbakır3 °C
- Batman6 °C
- Şırnak6 °C
- İstanbul10 °C
- Profesör Doktor Küçükler: Diyabet hayati organlara zarar verebilir
- Obezite çocuklarda hipertansiyon riskini artırıyor!
- "Akciğer kanserinden korunmada egzersiz önemli"
- Çocuklarda iştahsızlık neden oluyor?
- Ebeveynler, kreş ve anaokulu yöneticileri dikkat! Salgın kapıda
- Zatürre hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?
- Havaların soğuduğu bu günlerde gribal ve viral enfeksiyonlara dikkat!
- Çocuklarda dikkat dağınıklığı ve asabiyete dikkat!
- Boğulan soba zehirliyor!
- Kış aylarında cilt kuruluklarına dikkat!
- Çocuklarda zeka gelişimi için omega 3 neden önemli?
- Akciğer kanseri hakkında bilinmesi gerekenler
- Bu etkenler migreni tetikliyor!
- Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat!
- Diz ekleminden gelen sese dikkat !
- Çocuklarda topallamaya dikkat!
- Tahammülsüzlüğü tetikleyen nedenlere dikkat!
- Bebeklerin kendi kendine beslenmeyi desteklemenin önemi
- Uzmanlar uyarıyor: Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat!
- Oto tamir ustaları: Bakımları zamanında yaparak araçlarınızın ömrünü uzatın
- Öğretmenlik Meslek Kanunuyla elde edilen kazanımlar neler oldu, neler değişecek?
- Kombi bakım uzmanları: Zamanında yapılan bakım, kombinin ömrünü uzatır
- Bebeklerde depresyon olur mu?
- 3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa dikkat!
- Uzmanlardan kış aylarında el hijyeni uyarısı
- Çocuklarda topallamaya dikkat!
- Diz ekleminden gelen sese dikkat !
- Tahammülsüzlüğü tetikleyen nedenlere dikkat!
- Ev işlerinde yardım çocuğun zihinsel gelişimine katkı sağlıyor
- Uzmanlar: İnme tanısında ilk 4-5 saat önemli
- 09:29 - Şanlıurfa’da bahis operasyonu: 2 tutuklama
- 09:28 - Şanlıurfa’da telefon dolandırıcılığı operasyonu: 3 tutuklama
- 09:27 - Şanlıurfa'da trafik kazası: 2 ölü, 6 yaralı
- 09:26 - Siirt Üniversitesi yönetimi, "gözden geçirme toplantısı" gerçekleştirdi
- 09:25 - "Demir eksikliği anemisi dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunudur"
- 09:25 - Siirt’te "Diş Hekimliği Günü" kutlandı
- 09:24 - Dört mevsim tüketilen Mardin’in endemik bitkisi: İkşut otu
- 09:23 - Mardin’de aşevi hizmete başladı
- 09:22 - Mardin’de 56 kilo uyuşturucu ele geçirildi
- 09:21 - Mardin’de bahis operasyonu: 6 tutuklama
- 09:21 - Mardin’de silahla yaralama olayına ilişkin 4 tutuklama
- 09:19 - Boğazına şeker kaçan çocuğu öğretmeni kurtardı
- 09:19 - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır Diyarbakır'da
- 09:18 - Sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil takla attı: 3 ölü, 2 yaralı
- 09:17 - Batman'da tefecilikten bir kişi tutuklandı
Abdulaziz ALTEKİN / Yazar
BEKLENEN RAHMET
Kışın bereketini anlamak için insan olmak yetmez. Zira bundan, yeryüzünde var olan her canlı - cansız faydalanmaktadır. Başımıza gelenlerden yola çıkacak olursak, bu rahmet hepimiz için!
Haftalardır kuru soğuğun yanında yaz sıcaklarıyla birlikte dört bir tarafı saran hastalığın pençesinde kara kara düşünceler içerisindeydik. Din adamlarının bu alametleri günahların çoğalmasına yorması ve toplumun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının giderek artmasının habercisi olan kuraklığın sürmesi, ister istemez hepimizi tedirgin ediyordu. Bilgili kişilerin bu konuda konuşmaması ve halkın arasında fısıltı gazetesi olarak adlandırdığımız dedikodunun yaygınlaşması, bu tedirginliği daha da arttırıyordu.
Din adamlarının sözlerini ilahi buyrukmuş gibi algılayan cemaat, artık söylenenlere tüm kalpleriyle inanmaya başlamışlardı bile. Başımıza gelen felaketlerin nedeni, imansızların işledikleri günahlardı. Onlar yüzünden bizler de helak oluyorduk. Toprak kısırlaşıyordu. Allah üzerimizdeki bereketi kesmişti. Algılar belli bir seviyeye ulaşınca artık leveli yükseltip namaz kılmayanlar, oruç tutmayanlar dövülmeli diyerek halkın içindeki öfkeyi harlamaya çalıştılar.
Oysa bu günlerin en büyük nedeni bizdik. İnsanoğlu, başına gelenler için sürekli karşıdakine atar suçu. Şu an olanlar gibi. Doğayı hunharca kirletiyoruz. Ağaçları bilinçsizce katlediyoruz. Denizlerin anasını ağlatıyoruz. Ekilebilir alanları sırf rant uğruna betona boğuyoruz. Sonra da çıkıp suçlu günahkârlar yok imansızlar.
Bu suçlamaların arkasında yatan sebep bilgisizlik değildir. Her gün yapılan duaların kendilerince kabul olmamasını bir yere bağlamaları gerekiyordu. Zira kendileri Yaratan’ın yeryüzündeki halifeleri olarak her ettikleri dua kabul edilecek gibi bir algı yer edinmişti zihinlerde. Bu beklenti karşılanmayınca suçu başkasına atmak en basit ve kesin çözümdü.
Neredeyse her namaz sonrası yapılan dualardaki yerini alan yağış, nihayet bugün başladı. Vatandaşın yüzü güldü. En çok da çocuklar sevindi. Peki, ne değişti. Günahlar mı azaldı? Ya da imansızlar imana mı geldiler? Bir kesimin içine ekilen kin ve nefret tohumlarının nedeni neydi? Bunlardan dolayı kimse sorumlu tutulacak mı? Yoksa ekilen nefret tohumları ta ki başka bir olaya kadar tekrar yeşertilmek üzere saklanacak mı?
Halkın bu konuda körü körüne araştırmadan inanması karşısında bizim de elimizden maalesef ki bir şey gelmiyor. Çünkü bir noktadan sonra cevap veremediklerinde kalkıp seni dinden aforoz edebiliyorlar. Nasıl olsa din kendi babalarının tekelinde. İstediklerini günahsız istemediklerini günahkar diye etiketleyebiliyorlar.
Bu konuyu daha fazla uzatmadan asıl meseleye dönmek istiyorum.
Toplum arasında yaygın olan inanışa göre hastalığın bitmesi ya da etkisinin kırılması için kışın yağmuru ve karı muhakkak yağmalı. Aksi halde son birkaç haftada olduğu gibi hastanelerde yoğunluk artar, alınacak randevu bulunmaz. Sokaklar kendilerini temizleyemez. Doğa, üzerindeki ölü deriyi değiştiremez. Ürünler yetişmediği için çiftçi zarar eder, çiftçi zarar edince vatandaşın cebi yanar.
Diğer yanda şairlere, yazarlara ilham gelmez. Kelimeler boğazlarında düğümlenir. Bembeyaz kağıda düşmeyen mürekkep özgürleşemez. Yazılar öksüz kalır.
Çok şükür böyle bir şey olmadı. Öğle ezanından hemen önce başlayan yağış, tane tane yüreklerdeki sevince yağmaya devam ediyor. Çiftçiyle birlikte dağlar taşlar tebessüm ederek seyrediyorlar birbirlerini. Bir sıcak kaçak çayla birlikte pencerelerin önünde oturacak yer bulamıyorsunuz. Sizden önce orasını başka bir aile ferdi kapmıştır çoktan.
Tüm bunların yanında muhakkak unutmamamız gereken bir şeye değinerek yazımı burada sonlandırmak istiyorum. Kışın bereketi ve rahmeti sadece cebi sıcak olanlar için olmamalı. Dışarıda yağan kar, evin içinde bulunanları sevindirirken dışarıdaki evsizlere cehennem azabı tattırmamalı. Zengin olanlar için söylemiyorum bunu. Zira zenginlerin gönlü genelde fakir olur. Bu yüzden dilenciler holdinglere, fabrikalara ya da villalara gitmezler. Durumu iyi olan vatandaşlara söylüyorum. Komşunuzu gözetin. Dünyadaki nimetlerden onlar da faydalansın. Birinin her şeyin sahibi olduğu diğerinin yoklukla ölüm kalım savaşı verdiği bu adaletsiz sistemde onları kaderleriyle baş başa bırakmayalım.
Karşımızdaki ister imanlı kardeşimiz olsun ister imansız kardeşimiz! Bizim görevimiz onları doğru kişi yapmak değil, onlara karşı saygılı olmak. Görüşleri ne olursa olsun bunun karşılığını bizim inancımıza göre Yaratan verecektir. Onları kafirlikle suçlayanları dinlemeyelim. Üç günlük dünyada birbirimizi kırıp öldürmektense özgürce huzur içinde beraber yaşayalım.
Yer ve gökten yağan bereketin, rahmetin tadını hep beraber çıkarabilmek dileğiyle. Kalın sağlıcakla!..
- Yorum Ekle
- Arkadaşına Gönder
- Yazdır
- Yukarı
Midyat’ta Sinema ve Kütüphane Günleri
Akın Akın Midyat'a geliyorlar
ÖMERLİ'NİN MAHSARTE TÜM RENKLERİ, GÜZELLİKLERİ, EL SANATLARI, YÖRESEL ÜRÜNLERİ, TARİHİ SOKAKLARI
Ömerli Belediyesi ev spor kompleksinin inşaatına başladı
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- Hakiki BenlikYusuf BEĞTAŞ
- KAPİTALİST SİSTEMİN HEDEFİ Z KUŞAĞI Sadullah GÜNEŞ
- Midyat Kültür ve Sanat Festivali: Bir Şehrin Kültürel Uyanışı ve GeleceğHalil EL
- YERYÜZÜNDEKİ EN DEĞERLİ VARLIKAbdulaziz ALTEKİN
- SAĞLIKLI NESİLLERE KIRTASİYE ÜRÜNLERİ KIRTASİYECİDEN ALINIR Rıfat Direkçi
- Botoks nedir?Dt. Thomas Yağız
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA