Karakter boyutu :
06 Ocak 2023 Cuma 08:01
Bel fıtığında ameliyat son çare mi?
Uzmanlar, yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bel fıtığında erken dönem tedavinin çok önemli olduğuna işaret ederek, doğru bir zamanlama ile yapılan cerrahi müdahaleden hastanın faydalanma oranının daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlar, yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bel fıtığında erken dönem tedavinin çok önemli olduğuna işaret ederek, doğru bir zamanlama ile yapılan cerrahi müdahaleden hastanın faydalanma oranının daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Bel ağrıları, yetişkin popülasyonda hekimlere en sık başvuru nedeni olarak ilk sırada yer alıyor. Toplumumuzda her 10 kişiden 8’i yaşamlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı sorunuyla karşılaşıyor. Yaygın inanışın aksine, bel ağrılarının çok az bir kısmı ‘fıtık’ nedenli oluyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, toplumda bel fıtığı hakkında doğru sanılan hatalı bilgileri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Akar, yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bel fıtığında erken dönem tedavinin çok önemli olduğuna işaret ederek, "Ameliyata ihtiyaç duyulduğunda, doğru bir zamanlama ile yapılan cerrahi müdahaleden hastanın faydalanma oranı daha yüksek oluyor. Hastalarda güç kaybı geliştikten sonra ise beklenen sürenin uzunluğu cerrahinin başarı şansını olumsuz etkiliyor. Ancak toplumda doğru sanılan bazı hatalı bilgiler ve bu yönde davranılması zaman kaybına, bunun sonucunda da tedaviden istenilen başarının elde edilememesine neden olabiliyor. Dahası tedavide gecikme kas gücünde kalıcı azalmanın yanı sıra felç gibi ciddi sorunlarla sonuçlanabiliyor." dedi.
Akar, bel fıtığı hakkında doğru bilinen yanlışları şöyle anlattı:
Her bel ağrısı bel fıtığıdır. Yanlış!
Doğrusu: Bel ağrılarının yüzde 95’i disk dejenerasyonu ve kas eklem tutulmaları gibi fıtık dışı etkenlerden kaynaklanıyor.
Bel fıtığı ameliyatı sonrasında felç kalma riski yüksektir. Yanlış!
Doğrusu: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, mikrocerrahi yöntemiyle gerçekleştirilen ameliyat sonrasında felç kalma riski çok düşük olup, yüzde 1’in altında seyrediyor.
Şiddetli bacak ağrısının aniden geçmesi iyiye işaret eder. Yanlış!
Doğrusu: Bel fıtığına bağlı oluşan şiddetli bacak ağrısının aniden ve kendiliğinden geçmesi, bazen ciddi sinir hasarından kaynaklanabiliyor.
Bel fıtığı ameliyatından sonra korse kullanımı zorunludur. Yanlış!
Doğrusu: Günümüzde bel fıtığı ameliyatlarında sıklıkla mikrocerrahi yöntem tercih ediliyor. Mikrocerrahi yöntemi ile yapılan bel fıtığı operasyonu sonrasında hastalar, korse kullanımı gerekmeksizin, ameliyatın ardından 4 ila 6 saat sonunda ayağa kalkıp yürüyebiliyorlar.
Bel fıtığı tanısı konan hastalar sert zeminde yatmalıdır. Yanlış!
Doğrusu: Bel fıtığı hastalarının da sağlıklı bireyler gibi, yarı ortopedik ya da tam ortopedik yatakta yatmaları herhangi bir sorun oluşturmuyor.
Ağır yük kaldırmak bel fıtığına neden olur. Yanlış!
Doğrusu: Sanılanın aksine bel fıtığı sorunu ağır bir yük kaldırmak ile ilişkili olmuyor. Hareketsiz yaşam süren bireyler, ağır bedensel bir işte düzenli olarak çalışanlara kıyasla daha çok risk altındalar. Hastalar çoğunlukla fazla hareket etmekten kaçınırlar. Oysa hareketsiz bir yaşam tarzı benimsemek de bel fıtığına yol açan nedenlerden birisidir ve önemli bir risk faktörüdür. Bunun nedeni ise oturduğumuzda disk içi basıncın en yüksek seviyesine ulaşması ve fıtıklaşmış olan diskin sinir köklerine basıyı artırmasıdır.
Ameliyat sonrasında uzun süreli yatak istirahati şart. Yanlış!
Doğrusu: Yaygın inanışın aksine, bel fıtığı ameliyatı sonrasında uzun süreli yatak istirahati gerekmiyor. Standart mikrocerrahi yöntemi kullanıldığında hastalar birinci haftanın sonunda gündelik hayata dönebiliyorlar.
Bel fıtığında ameliyat son çaredir. Yanlış!
Doğrusu: Bacak ve ayaklarda güç kaybı, uyuşukluk, histe azalma ve idrar kaybı gibi belirtiler olduğunda zaman kaybetmeden cerrahi tedavinin uygulanması gerekiyor. Aksi halde kalıcı sinir hasarları olabilir.
Bel fıtığı ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. Yanlış!
Doğrusu: İlaç tedavisi ile sadece mevcut semptomlara dönük bir yanıt alınabiliyor. Ancak cerrahi tedavi gerektiren hasta adayını tedavi etmiyor. Günümüzde bel fıtığında en sık mikrodistektomi yöntemine başvuruluyor. Mikrodistektomi aynı zamanda geçerliliğini ve güncelliğini koruyan altın standart tedavi yöntemidir. Minimal invaziv bir yöntem olduğu için hastalar ameliyat sonrasında aynı gün mobilize olabiliyor, ertesi gün ise hastaneden ayrılabiliyorlar.
Basit bel ağrısında hekime görünmek şart değil. Yanlış!
Doğrusu: Basit bel ağrısı için hekim yerine masör, fizyoterapist, osteopat veya kırık- çıkıkçıya gitmekte sakınca olmadığına yönelik yanlış inanışlar, ciddi sorunlara yol açabiliyor. Basit bel ağrısının dahi altında romatizmal bir hastalıktan omurga tümörüne uzanan bir yelpazede yer alan hastalıkların olabileceği unutulmamalı. Bu nedenle ilk olarak beyin ve sinir cerrahi, fizik tedavi ya da ortopedi hekimine başvurmak son derece önem taşıyor. (İLKHA)
Bu haber toplam 389 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2024 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA