Gebze-Harem Minibüsçüler Derneği ve AK Parti Tuzla teşkilatının düzenlemiş olduğu sahur programına katıldı. Minibüs esnafının derdini dinleyen Yıldırım, programın yapıldığı Tuzla Ayyıldız Sosyal Tesislerine kendi sürdüğü minibüs ile geldi. Yoğun sevgi gösterileri eşliğinde alana giren Yıldırım'a "Başkan Yıldırım" sloganları atıldı.
Seçimin iptalini istemedik külliyen yalan söylüyorlar
AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Tuzla'da minibüs esnafı tarafından düzenlenen sahur programına katıldı. Yıldırım'a geçmiş dönemde Ekonomi Bakanlığı yapan Nihat Zeybekçi ile birlikte Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ve Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin'de eşlik etti. Minibüs esnafına seslenen Yıldırım, "31'inde seçim yaptık. Türkiye'nin her tarafında muhtarlar seçildi, meclis üyeleri seçildi ve Belediye başkanları seçildi ancak İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verildi. Şimdi hala CHP adayı ve karşı ittifakın adayı, bu seçimin haksız yere yenilendiğini yaymaya çalışıyor. Kendilerinin mağdur olduğunu iddia ediyor. Hafızalarınızı bir tazeleyeyim istiyorum. O geceden sonra ne yaşadık. Gerçekten biz hakkımız olmayan bir şeyimi istiyoruz yoksa bir haksızlığın giderilmesi için mi mücadele veriyoruz. Her şeyden önce şunu söyleyeyim ben de Tuzla'da oturuyorum, sizin komşunuzum. Dolayısıyla değerli kardeşlerim, şimdi bir seçim oldu aradaki fark birbirine çok yakın. Aradaki fark ilk anda açıklanan 29 bin 504, sonra işin içine girdik baktık ki neler olmuş neler. Bizim oyumuz başka partiye yazılmış, 200 oy almışız 0 yazılmış. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Lokantalarda çift adisyon vardır. Bir müşteriye bir kasaya verirler. Seçim sonuç tutanağını iki tane düzenlemişler. Birinde doğru, birinde kaydırarak, A Partisini B'ye, B Partisini C'ye yazmışlar. Bu işin bir boyutu hadi diyelim ki hata ama başka boyutları da var. İptale atılan oylar var, oy kullanamayacak durumdakilerin oy kullanması var, vefat etmişlerin adına oy kullanma var. Bütün bu işleri görünce biz sayımların yeniden yapılmasını istedik. Çünkü 321 bin tane iptal var aradaki fark 29 bin, yani her sandıkta bir tane iptal çıksa sonuç değişiyor. Buna CHP itiraz ediyor, "Sayım yapılmasın" diye. Seçim Kurulu, iptal oyların sayılmasını kararlaştırdı. Oyların yüzde 10'unu ancak saydırabildik. Yaklaşık sekiz buçuk milyon oy kullanılmış, 850 binini saydırabildik. Fark 29 bin 500'den 13 bin 729'a indi, yaklaşık 16 bin oy bizim çalınan, hiç edilen oyları kurtarmış olduk. 850 binde 16 bin oy geri geldiyse geriye kalan yedi buçuk milyon oy sayılsaydı sonuç ne olurdu? Biz bu durumu görünce hiç bir zaman seçimin iptalini istemedik, bu külliyen yalan. Ben dört milyon 152 bin oy almışım, arkadaş da dört milyon 165 bin oy almış birbirine yakın. Şimdi bu iptal oyları saydığımız zaman, bu oylar geri dönüyorsa bir tane bize gelmesi lazım bir tane ona gitmesi lazım. Ama gel gör ki oylar sayıldıkça bize çıkıyor, ona çıkmıyor. Bunun manası ne? Hayır niye bu çalınma işinden alınıyorlar onu da bilemem. Nereden ses geliyorsa oraya bakmak lazım. Açıkçası bizim derdimiz sizlerin verdiği oylara sahip çıkmak. Oy namustur, geldiniz kullandınız. Burada görevimizi tam yapamadık bunu da kabul ediyoruz. Kapıyı açık bıraktık diye hırsızlığı mübah mı sayacağız. Hırsızın hiç mi suçu yok?" diye seslenerek YSK'da ki süreci anlatmaya devam etti. Yıldırım, "O oyların peşine düşmeyi bırakacak mıydık? Milyonlara karşı sorumluluğumuz var. Mecbur kaldık olağanüstü müracat ettik. Bunu da böyle iki satır yazıyla yapmadık onların yaptığı gibi belgeleriyle, bütün yanlışları ortaya koyarak yaptık. YSK'da bunları aldı tek tek bizim belgeleri inceleyerek, il ve ilçe seçim kurullarına giderek bunların doğru olduğunu tespit edip seçimin yenilenmesine karar verdi. Bizim iddialarımızın yerinde ve doğru olduğunu YSK kabul etti" ifadelerini kullandı.
96 sandık başkanı CHP üyesi çıktı
Yüksek Seçim Kurulu'nu da eleştiren Yıldırım asıl mağdurun kendisi olduğunu söyleyerek, "YSK seçimin sadece yenilenmesine karar vermedi, bu işleri yapanlar aransın, bulunsun, cezalandırılsın bunu da karara yazdılar. Peki burada yanlış bir iş olmasaydı. Bunları bulun, cezalandırın diye oraya karar yazılabilir miydi? Bu bile kendiliğinde burada bir işlerin döndüğünü, yanlışın olduğunu kabul etmektir. Burada asıl mağdur benim. Neden benim biliyor musunuz? YSK işini doğru yapmadığı için mağdurum. Kanun açık, diyor ki başkan memur olacak, yok memur da değil, sigorta kaydı da yok. Bu İstanbul'da sandık sayısı ihtiyacının 7 katı memur var. Bunlar orada dururken, üstelikte sandık başkanlarından 96 tanesi CHP'nin üyesi. Buyur buradan yak. Partinin üyesini sandık başkanı yapmışlar, üç bin 900'ü de birbiriyle akraba, nasıl oluyor bu iş?" diye sorarak 23 Haziran için kendisine oy istedi.
'İstanbul Bayramı" için söz istedi
Cumhur İttifakının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, "Ramazan Bayramı sonra Kurban Bayramı ancak ondan önce iki bayram arasında İstanbul Bayramına hazır mısınız? 23 Haziranda bayramı kutluyor muyuz?" diye soran Yıldırım vatandaşlara 23 Haziranda sandıkta "Yapılan işlerin hesabını soracak mısınız?" dedi. Minibüs esnafının sorunlarına da değinen Yıldırım, "Bu güzergahlarda raylı sistem, metrolar yaygınlaşıyor yıldan yıla, ben hiç bir minibüsçü kardeşimin şunu diyeceğini düşünmüyorum, "Ya niye metro yapıyorsunuz kardeşim, vatandaşları minibüslerle taşıyalım" bunu istemiyorsunuz biliyorum.Çünkü vatandaşın konforu her şeyden önce gelir. Ama bu hatlar yapılırken sizin de kayıplarınızın önlenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Sahur programı sonrası Yıldırım ve beraberindekiler alandan ayrıldı.