Cami adabına uyulmalı, değerlerin çiğnenmesine müsaade edilmemeli

Turizm sezonuyla beraber Diyarbakır'ın tarihi mekanlarını gezen yerli ve yabancı turistlerin uğrak adreslerinden biri Tarihi Ulu Camii ve Hazreti Süleyman Camiidir. Daha önce Ulu Camii avlusuna giren ziyaretçilerin özellikle son zamanlarda uygunsuz kıyafetleriyle ibadet bölümüne girmeleri tepkilere neden oldu.

 

İslam aleminin 5'inci Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Ulu Camii'ne özellikle bayanların uygunsuz kıyafetlerle gelip ibadet yapılan bölümleri gezmesi görüntülerinin haberlere konu olması sonrası cami yönetimi birtakım önlemler aldı.

 

Cami adabı başta olmak üzere Müslümanların ibadethanelere göstermesi gereken saygı konusunda bazı öneri ve tavsiyelerde bulunan Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur Hoca, cami yönetimi olarak ziyaretçilere yönelik giyim-kuşam noktasında gerekli tedbirleri aldıklarını belirtirken yetkililerin de bu yönde bazı çalışmalar başlatması gerektiğinin altını çizdi.

 

Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur Hoca

 

"Yabancı turistler yerlilerden daha titiz ve anlayışlı"

 

Camilerin ibadet yeri olduğunu hatırlatan Yağmur, "Camilerimizin giriş-çıkışlarında Cenab-ı Allah bize 'edebinizi takının, giyim-kuşamınıza dikkat edin, örtülerinizi alın' şeklinde adap ve terbiyeyi öğretiyor. Yani bayansa örtüsünü alacak, erkekse edep yerlerini kapatacak. Camilerin ibadet yerleri olması dolayısıyla Müslüman fertlerin bu mekanlara saygı göstermesi gerekir. Maalesef içinde bulunduğumuz Ulu Camii ve Diyarbakır'ın diğer tarihi camilerinde buna riayet edilmediğini görmekteyiz. Özellikle dışarıdan gelen turistler tesettür konusunda bizlere ciddi sıkıntı çıkarıyor, örtünmemede gayret sarf ediyor, direniyorlar." dedi.

 

Cami yönetimi olarak bayanların rahat bir şekilde gezinebilmeleri için birçok tedbir aldıklarını sözlerine ekleyen Yağmur, "Tesettüründen feracesine kadar tüm giyim kuşamını temin etmiş, onlara takdim ediyoruz. Hatta tek kullanımlık eşarplar alarak imkânı olmayanlara hediye ediyoruz. Müslüman bir ferdin camiye girerken nasıl bir edep içerisine girmeleri gerektiği ayeti kerimeyle sabittir. Allah bunu emrediyorsa buna uymamız gerekir ama üzülerek ifade etmek gerekirse yabancı turistler yerlilerden daha titiz ve anlayışlıdırlar." ifadelerini kullandı.

 

Duyarlı bazı ziyaretçilerin gösterdiği hassasiyeti karşılaştığı bir durumla aktaran Yağmur, "Geçenlerde şortu diz kapağı üstünde olan yabancı bir erkek geldi ama edebinden giremiyordu. Giyim konusunda benden ricada bulununca giysi kabinine gönderdim. Orada kendine uygun bir kıyafet bulamayınca bayan eteği giyerek camiye geldiğini gördüm. Yabancı bu hassasiyeti gösterirken kardeşlerimiz, bu memleketin Müslüman evladı adeta camilerle savaşır durum almış vaziyettedir." şeklinde konuştu.

 

"Fatih, Sultan Ahmet ve Ayasofya'da gösterilen hassasiyet Diyarbakır'da da gözetilmeli"

 

Ulu Camii İmam Hatibi Osman Yağmur, "Nihayetinde buraya gelen açık-saçık kardeşlerimiz kimin evladı? kimin kızı? Kimin hanımı? Bunların hepsini biz ürettik. Buna çözüm bulma adına ilk olarak evlatlarımızı tesettür noktasında özellikle mabetlere gelirken edep noktasında eğitmeliyiz. Bunlar Avrupa, Amerika, İngiltere, Rusya'dan gelmediler; buraya gelenler bu memleketin evlatlarıdır. Babası namazlı-niyazlı, annesi belki tesettürlü ve dini hassasiyeti olan sorumlu bir kişidir ama evladı mabetlere girerken adeta değerlerimizi çiğneyerek girmeye çalışıyor. Bu da doğru bir hareket değildir." diye belirtti.

 

Bu konuda atılacak adımlar olarak giyim-kuşam noktasında gerekli tedbirleri aldıklarını ve sayı olarak sıkıntılarının olmadığını belirten Yağmur şöyle konuştu:

 

"Yetkililerin bu işe el atması lazım. Bu da ya zabıta ya emniyet ya da buraya görevlendirilen güvenlik gücüyle çözülebilir. Gelen kardeşlerimize rehberlik edecek, cami adabı öğretilecek ve kesinlikle cami avlusu olmak üzere cami içerisine tesettüre aykırı bir tarzda girilmeyeceği yönünde bir karar alınacak ve müsaade edilmeyecek. Fatih, Sultan Ahmet ve Ayasofya'da nasıl ki tesettüre büründükten sonra girilebiliyorsa Diyarbakır Ulu Camii ve Hazreti Süleyman'da aynı hassasiyetin gözetilmesi gerekir." (İLKHA)