Karakter boyutu :
02 Mayıs 2021 Pazar 12:02
Hukukçu Yalçın: Ses ve görüntü kaydı alınmasının engellenmesi suçtur!
Emniyet Genel Müdürlüğünün "Ses ve Görüntü Kaydı Alınması" konulu genelgesinin hukuki olmadığını belirten Avukat Ahmet Yalçın, bu genelgenin uygulanması halinde basının kolluk kuvvetlerinin tahakkümü altına gireceğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğünün tartışmalara sebebiyet veren "Ses ve Görüntü Kaydı Alınması" konulu genelgesi hakkında İLKHA'ya konuşan MAZLUMDER Diyarbakır Şube Sekreteri Avukat Ahmet Yalçın, genelgenin uygulanması durumunda birçok hukuksuzluğun da üstünün kapatılabileceğine dikkat çekti.
Yayımlanan genelgeyi kısaca açıklayan Yalçın, "Emniyet Genel Müdürlüğü 27 Nisan tarihinde yayımladığı genelgede, toplumsal olaylarda kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu müdahalelerin görüntü altına alınmaması yönünde konular yer alıyor. Buna göre kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu müdahalelerin görüntü veya ses kayıtlarının alınmaması gerektiği ifade ediliyor." dedi.
"Kolluk kuvvetleri bu genelgeyi uygulamamalı"
Bu genelgeyi hukuki bir metin olarak değerlendirmenin mümkün olmadığını ifade eden Yalçın, "Bu genelgede kolluk kuvvetlerinin yaptığı toplumsal olaylarda görüntü alınmamasını ifade eden hükümler yer alıyor. Buna göre, bu görüntülerin alınması kişisel bir veri ya da özel hayatın gizliliğini ihlal eden nitelikte olması anlamına gelmiyor. Çünkü toplumsal olaylar kamuya açık alanlarda yapılmaktadır." şeklinde konuştu.
Halkın haber ya da bilgi alma hakkının anayasada yer alan bir hükümle güvence altında olduğuna dikkati çeken Yalçın, "Bu hakkın bir genelgeyle yasaklanması, anayasa hükmünün ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Bu genelgenin uygulanması halinde suçun işlenmesi gündeme gelebilecektir. Bu nedenle kolluk kuvvetlerinin bu genelgeyi uygulamaması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Görüntü alma, yapılan müdahalenin hukuki olup olmadığını göstermekte"
Kamuya açık alanlarda yapılan müdahalelerin kayıt altına alınmasının faydalı olduğunu vurgulayan Yalçın, "2000'li yıllarda veya daha öncesinde görüntü alınmasının önemini şimdi daha iyi anlayabiliyoruz. O dönemlerde alınan görüntülerde kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu bazı müdahalelerin hukuki boyutunun ne olduğu, yapılan müdahalenin yerinde olup olmadığı veya suçun kim tarafından işlendiği konusu net bir şekilde görülebiliyor." dedi.
Türkiye'de "cezasızlık politikası" denilen bir konunun olduğunu söyleyen Yalçın, şöyle dedi:
Cezasızlık politikası, tarafının kolluk olduğu bazı olaylarda gerekli yaptırımın yargı tarafından verilmeyip konunun şüphede bırakılıp açığa çıkmaması noktasında bir konuyu içerir. Görüntü alma, yapılan müdahalenin hukuki durumu bize delil olup veriler sunacaktır. Ayrıca, CMK'da suçun işlendiği zaman bu durumu 'delil toplama' hükmü altında kanıtlayabilme hakkımız vardır. Yani böyle bir olayı görüntüleyebilme hakkımız vardır.
"Bu genelgeyle basın, kolluk kuvvetlerinin tahakkümü altına girmiş olacaktır"
Son olarak yayımlanan genelgenin birlikte basın özgürlüğünün tahakküm altına alınması anlamına geldiğini belirten Yalçın, "Bu genelgenin uygulanması halinde özgür olan basın, kolluk kuvvetlerinin tahakkümü altına girmiş olacaktır. Yani bir olayın tamamı değil de sadece gösterilmek istenen boyutu kaydedilebilecektir. Bu nedenle genelge basının özgürlüğü anlamını taşımayacaktır. Ayrıca millette de izlediği haberin doğruluğu konusunda birçok şüphe uyanacaktır." dedi. (İLKHA)
Bu haber toplam 294 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2024 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA