Kavurucu sıcaklara rağmen fırıncılar ekmeğinin peşinde

Türkiye’de yaz sıcaklarının en çok hissedildiği illerden biri olan Şanlıurfa’da, fırıncılar dışarda 50 dereceye, içerde ise fırın sıcaklığına rağmen mücadele ederek ekmek parası kazanıyor.

 

Yaz sıcaklıklarının en çok hissedildiği illerin başında gelen Şanlıurfa’da, yaklaşık 50 dereceyi bulan sıcaklıklar vatandaşları bunaltıyor.

 

Bazı meslek grupları ise işleri gereği sıcak altında çalışmak zorunda kalıyor. Yaz sıcaklıklarının en çok etkilediği meslek grubunun başında ise fırıncılar geliyor. Şanlıurfa’daki yemek kültürü mahalle ve çarşı fırınlarına dayandığı için, fırınlarda evlerden daha çok yemek pişiriliyor.

 

Dışarda 45 derece, fırın içerisinde 75 derece, ocak başında ise yaklaşık 300 derece sıcak ile mücadele veren fırıncılar, bir yandan da fırında pişirilmesi için getirilen biber, patlıcan, tepsi ve lahmacun ile uğraşıyorlar.

 

Sıcaklığa karşı ekmeklerinin peşinde olduklarını belirten fırıncılar İLKHA'ya konuştu.

 

"Ekmek sıcak, içerisi sıcak ve devamlı ateş yanıyor"

 

Mehmet İzol

 

Sıcaklıktan dolayı işten bunaldıklarını belirten Mehmet İzol, "Mesleğimiz babadan gelmedir. 15-16 yıldır bu işi yapıyorum. Yaz aylarında bilindiği gibi Şanlıurfa çok sıcak oluyor. Termometreler 45 dereceyi buluyor. Fırında devamlı ateş olduğu için içerisinde 300 derecenin altında değildir. Bazen bunalıyoruz ve bu işi hiç yapmak istemiyoruz; çünkü ekmek sıcak, içerisi sıcak ve devamlı ateş yanıyor. Dışarısı zaten sıcak diye sıkıntı yaşıyoruz. Kendi dükkânımız olduğu için mecburen bu sıkıntıya katlanıyoruz. Yapmak zorundayız, sonuçta ekmek davasıdır." dedi.

 

"Sıcak ortamda çalışmak zor"

 

Yaz aylarında fırınlara büyük bir yoğunluğun olduğunu söyleyen İzol, "Çalışma saatlerimiz günde maksimum 16 saati buluyor. Sabah 6's iş başı yapıyoruz, akşam saat 21 gibi paydos ediyoruz. Herhangi bir sosyal hayatımız yok. Yaz aylarında tepsi, patlıcan ve biberde baya bir yoğunluk oluyor. Kış aylarında biraz daha az yoğunluk oluyor. Kış aylarında hava soğuk içerisi sıcak olduğu için çalışmamız daha güzel oluyor ve saatlerimiz biraz daha erken bitiyor. Yaz saatine göre bizim işimiz saat 21'de bitiyor ama kış aylarında en geç 18'de işimiz bitiyor. Kış aylarında eleman sıkıntısı çekmiyoruz ama yaz aylarında sıcak ortamda çalışmak zor olduğu için eleman sıkıntısı yaşıyoruz." diye konuştu.

 

"Ürünlere günlük zam geliyor"

 

Fırıncıların sıkıntılarını anlatan İzol, "Çalışma saatlerine ve personel konusunda bir düzenleme gelmesini çok isteriz. Üst mercilerin sesimizi duymasını isteriz. Bizi anlarlarsa ve bize yardımcı olurlarsa daha çok seviniriz. Asgari çalışanlar gibi çalışma saatlerimiz 8 saat olsa veya elemanlar konusunda bir düzenleme yapılsa iyi olur. Ürünlere gelen zamlardan dolayı bir kazancımız da yok, elemanları doyuramıyoruz. Kendimizi doyuramıyoruz kaldı ki elemanları doyuralım. Ürünlere günlük zam geliyor. İşin içinden çıkamıyoruz. Bugün aldığımız ürünün yarın yerini dolduramıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

"Kış aylarında işimiz daha rahat oluyor"

 

Mehmet Ali Ercan

 

Sıcaklardan dolayı çalışırken zorlandığını dile getiren Mehmet Ali Ercan, "19 yaşındayım ve 9 yaşından beri bu işi yapıyorum. Gün geçtikçe sıcaklardan dolayı daha da zorlanıyoruz ama mecbur bu işi birilerinin yapması gerekiyor. Baba mesleğini devam ettiriyoruz. Bizim milletimiz biraz anlayışsız oluyor; bir tepsi yandığı zaman sıkıntı çıkartabiliyorlar. Fırının sıcaklığı çok yüksek, sıcaklık bizi çok zorluyor. Sabah 6'da işe başlıyoruz, akşam saat 21 civarı paydos ediyoruz. Kış aylarında işimiz daha rahat oluyor. Tepsi, patlıcan ve biber daha az geliyor. Onun için kışın fazla sıkıntı çekmiyoruz. " dedi. (İLKHA)