Bizim kültürümüzde “ibne” sözcüğü küfür ve hakaret ifade eden bir kelimedir. Zira bizim inancımız ve değerlerimiz homoseksüelliği asla kabul etmemiş ve normal karşılamamıştır. Bundan sonra da karşılamayacaktır.
Çünkü kutsal kitabımız Kur’an, bu eylemin çirkin bir davranış olduğunu Lût Peygamberin kendi toplumuna hitaben yaptığı şu konuşmadaki sözleriyle bize haber vermekte ve bizleri de dolaylı olarak bu konuda uyarmaktadır.
“İnsanların içinden (tab’an ve hukuken meşru olan cinsi bırakıp da) erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hem de, Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizden uzaklaşarak? Yoo, siz her türlü ölçüyü aşan azgın bir toplumsunuz!” (Şuarâ, 26) Eşcinsellik sapkınlığı meşrulaştırmaya çalışanlar genelde bilimi kullanıyorlar. Eşcinsel yönelişin doğuştan olduğunu hatta genlerden kaynaklandığını iddia ediyorlar. Eşcinselliği biyolojik olarak destekleyecek hiçbir bilimsel veri yoktur. Hatta Eşcinsel ilişkinin kişileri tedavisi mümkün olmayan amansız hastalıklara götürdüğü tespit edilmiştir.
Objektif sağlık kuruluşlarının yaptığı çalışmalarda AIDS, maymun çiçeği gibi hastalıkların vücutta doğal olmayan cinsel ilişkiyle oluştuğunu tespit etmişler. Yani bu günah, bütün yönleriyle insanlığa zarar vermektedir.
Ciddi propagandaya maruz kalarak Eşcinsel ilişkiye yönelenler hayatlarının ilerleyen dönemlerinde ya büyük buhranlar yaşıyorlar ya da intihara yöneliyorlar. Belli bir yaştan sonra cinsel isteğini kaybetmiş, bir aileleri olmadıkları için yalnızlık girdabına düşmüş ve bu çirkin işi yaptığı bilindiği için insanların tiksindirici bakışları arasında ölümü bekliyorlar. Psikiyatristlerin dediğine göre eşcinsel hayat yaşayan insanların büyük çoğunluğu pişman.
Peygamberimiz (a.s) Kendi ümmeti için en fazla korktuğu günahın livata -yani erkekle erkeğin cinsel ilişkide bulunması- günahı olduğunu ifade ediyor.
Ümmetim için en çok korktuğum şey Lût kavminin işlediği (cürümdür) (İbn Mâce, Hudûd,12)
En korkutucu günah, en vahim tehlike, aileyi yok eden en büyük fıtrat saldırısı, budur. Eşcinselliğin yoğun olarak gündemde tutulduğu bir çağda, meseleye kayıtsız kalmak gaflettir. Her birimiz, çocuklarımızı cehenneme götürecek bu günahtan koruyamazsak, yaşlılarına bakacak nesil, vatanlarını savunacak erkek, ahlakı dert edinen anneler bulamayacağız.