“Milli Mücadelede Kuvayi Milliye Neyse Hamas da Odur”

“Siyonistlerin Sesini Bastıracak Güçlü Seslere İhtiyaç Var”

Dünyada hüküm süren siyonist baskının sona ermesinin yolunun güçlü ve özgür bir akademik zihinden geçtiğini ifade eden Özcoşar, siyonizmin çıkardığı sesi bastırabilecek güçlü söylemlere ihtiyaç olduğunu belirtti.

Türkiye’nin bütün kurumlarıyla ses yükselten ülkelerden olduğunun altını çizen Özcoşar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mecliste söylediği "Milli mücadelede Kuvayi Milliye neyse Hamas da aynen odur" cümlesinin akademinin özellikle de batı akademisinin durduğu noktanın çok ama çok ötesinde özgün, bağımsız ve güçlü bir siyasi duruşu ifade ettiğini anlattı.

“Batı Akademisi Siyonizmin Etkisi Altında”

Rektör Özcoşar, özgür ve bağımsız görünen Batı akademisi ile ilgili şu ifadeleri kullandı.

“Maalesef özgür düşünmenin merkezi olma iddiasındaki batı akademisi bu duruşun fersah fersah gerisinde bir zihinsel bağımlılığa mahkum olmuş bir vaziyette. Özellikle Avrupa’da akademisyenler arasında antisemitizme düşme korkusunun vardığı travmatik psikoz, öyle bir seviyeye varmış durumdaki Siyonist baskı karşısında Batı akademisinin bir rehabileteye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.”

Özcoşar, antisemitizim ile antisyonizmi eşitleyen yaygın ve baskın bir algı çalışmasının akademik dünyada hegomonik bir anlayışa dönüştürülmüş durumda olduğunu ve bu anlayışı yine akademik dünyanın oluşturacağını sözlerine ekledi.