Müftü Bulunmaz: Ramazan her yönüyle bir fırsat ve kurtuluş ayıdır

Bu akşam ilk teravih ve gece ilk sahur ile başlayacak olan Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif münasebetiyle İLKHA muhabirine konuşan Midyat ilçe Müftüsü Ergün Bulunmaz önemli açıklama ve tavsiyelerde bulundu.

 

Geçen 2 yıl içerisinde buruk bir Ramazan ayı geçirildiğini ifade eden Bulunmaz, Ramazan ayının bu yılki temasının 'Ramazan ve Doğruluk' olarak belirlendiğini, Hz. Muhammed'i Sallallahu Aleyhi Vesellem yaşlandıran ayet olan emrolunduğun gibi dosdoğru ol ayetini şiar edinmemiz gerektiğini belirtti.

 

"Kutlu Ay'a, bu manevi iklime kavuşmanın sevinci içerisindeyiz"

 

"Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennem azabından Kurtuluş Ay'ı olarak, Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın tarif etmiş olduğu o Kutlu Ay'a, o manevi iklime yaklaşmanın sevinci içerisindeyiz. Geçen 2 yıl içerisinde buruk Ramazan ayı geçirdik. Bu coğrafya olarak hem İslam coğrafyasını hem de Müslümanları çok ciddi manada etkiledi.  İnşallah bu yıl Yüce Rabbimizin bizlere ikram eylediği bu manevi hazzı, vermiş olduğu bizler için örneklik teşkil eden Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın sünnetleri ile yerine getirmemiz gereken emirlerini yapabilmeyi Rabbim hepimize nasip eylesin." Dedi.

 

"Rahmet ayında bu manevi iklimi en güzel şekilde Rabbimizin emrettiği şekilde geçirme gayreti ve çabası içerisinde olmamız gerekir"

 

Ramazan'ın ihtiva ettiği mana hakkında konuşan Bulunmaz, "Ramazan kelimesi lügati manada araştırıldığında çöl sıcaklığını ifade eden bir manaya geldiği gibi sonbaharda yağan yağmur anlamına da gelmektedir. Her iki manayı da detaylı bir şekilde incelediğinizde; âlimlerimiz diyorlar ki, ister çöl sıcağı olsun isterse sonbaharda yağan yağmur olsun sıcak; bazı mikropların kirlerin ve pasların insan üzerinden temizlenmesine sebep olduğu gibi, bahar yağmurları da aynı şekilde, etrafta var olan eşyanın üzerindeki tozları, nebatatın ve ağaçların üzerindeki tozların silinmesine vesile olması düşünüldüğünde, Ramazan ayı da biz müminlerin insanların gönüllerinde ve  amellerinde olan o kirleri, pasları yok etmesi düşünülür. Bu sebeple bu isim adı altında anıldığı âlimlerimiz tarafından ifade edilmiştir. Bu sebeple biz Müslümanlar bu rahmet ayı bu manevi iklimi en güzel şekilde Rabbimizin emrettiği şekilde geçirme gayreti ve çabası içerisinde olmamız gerekir." diye belirtti.   

 

"Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmalıyız"

 

Müftü Bulunmaz, bu yıl ki Ramazan temasının 'Ramazan ve Doğruluk' olarak belirlendiğini, gönderilen bütün Peygamberlerin vasıfları arasında olan doğruluğun biz Müslümanların da olmazsa olmaz şiarlarında biri olması gerektiğini ifade etti.

 

"Hud Suresi beni ihtiyarlattı." Hadis-i şerifini hatırlatan Bulunmaz şöyle konuştu:

 

"Alemlere rahmet olarak gönderilen o kutlu Nebi, geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanan böyle bir Peygamber doğruluk üzerinden mesajı bu şekilde almış ve biz mücrim kullarına Yüce Rabbimizin bu emrini de hem örnek yaşantısında hem de fillerinde ortaya koymuştur. Böyle bir doğru dinin mensubu olan bizler de yaşantımızda gerçekten doğruluğa çok ihtiyacımız var. Anne-baba, karı-koca, patron- işçi arasındaki ilişkilerde en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey doğruluktur. İnşallah bizler de bu yıl başkanlığımızın geliştirmiş olduğu bu tema kapsamında elimizden geldiği kadar doğruluğu hem kendi hayatımıza tatbik edebilme, hem de bu doğruluğu halkımıza anlatabilmek gayreti içerisinde olacağız inşallah. Yüce Rabbim, şimdiden bizleri de sizleri de muvaffak eylesin."

 

"Ramazan ihtiyaç sahiplerini hatırlama ayıdır"

 

Ramazan'da yardımlaşma ve dayanışmanın had safhaya ulaşması nedeniyle ihtiyaç sahiplerinin unutulmaması gerektiğin söyleyen Bulunmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü:

 

"Oruç, sadece kişinin; sahur ve iftar arasında kendini yemeden içmeden veya ailevi ilişkilerden uzak tutması anlamına gelmemektedir. Oruç aslında fakirin halini anlamak, empati yapmaktır. Özellikle hani, gelir düzeyi birbirinden farklı olan kimselere birbirinin halinden anlama ayıdır. Ne yazık ki günümüzde, iftar sofralarımızla, iftarlarda vermiş olduğumuz değişik türlü yemeklerle, bizim bunu yanlış anlamış olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Aslında Ramazan'ı Şerif içerisinde oruçtan anlamamız gereken olay, fakirin halini anlamak, empati kurmak onun o yokluk derecesini hayatımızda hissetmektir."

 

"Mukabeleye önem vermeliyiz"

 

Ramazan'ın şiarlarından biri olan mukabeleye devam etmenin önemine vurgu yapan Bulunmaz, " Ramazan ayının özüne döndüğümüzde, elbette ki bu ayı diğer aylardan farklı kılan bir diğer özellik mukabele usulüdür. Ramazan-ı Şerif'te çokça Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın Kur'an-ı kerim okuduğu rivayet edilmiştir. Mukabele kelimesine burada özellikle bir parantez açmak istiyorum. Mukabele karşılıklı okunan Kur'an-ı Kerim anlamına gelmektedir. Bu isim Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselatu Vesselam, her yıl Ramazan'ı Şerif ayında Cebrail Aleyhisselam ile yapmış oldukları bu mukabele usulünün devamıdır. Biz Müslümanlar da bu Kutlu ay geldiğinde mukabeleye çokça önem veririz. Yüce Rabbimiz, inşallah bu yıl da mukabeleleri camilerde dinleyebilmeyi, oruçlarımızı en güzel şekilde tutabilmeyi bizlere nasip eylesin." şeklinde konuştu.

 

"Fıtır sadakası ve zekât ile mallarımızı temizlemeliyiz"

 

Ramazan ayını önemli kılan güzelliklerin başında fıtır sadakası ve zekâtın geldiğini belirten Müftü Bulunmaz, " Evvelde de ifade ettiğimiz gibi Ramazan fakirin halini anlama ayıdır. Yüce Rabbimizin kendilerine mal ikramında ve ihsanda bulunduğu kişilerin o malını temizleme ayını adıdır Ramazan. Zekât ile insanlar malları içerisindeki kirleri ve pasları temizlerler. Aslında sadece Ramazan Ayı'na mahsus değildir zekât ibadeti. Lakin Ramazan ayı, bütün hayır ve hasenatın Yüce Rabbimiz katında çok fazlasıyla ziyade değer gördüğü bir ay olduğu için, âlimlerimiz Ramazan ayı içerisinde en azından kişiyi, verdiği ayı da hatırlaması ve verdiği zekâtını da en güzel şekilde Yüce Rabbimiz katında değer bulmasının uygun olması hasebiyle Ramazan'da verilmesinin teşvik etmiştir.  Bir diğer husus ise fıtır sadakasıdır. Her Müslümanın kendisinin bizzat vermesi gereken bir sadakadır. En azından bu vücudunun bir sadakası olarak verilmesi gereken fıtır sadakasıdır.  Mezheplerimiz arasında değişik görüşler olmakla beraber bayram namazını kılmadan önce verilmesi genel itibariyle uygun görülen görüştür. Her bir bireyin, hatta ve hatta anne karnındaki bir çocuğunda fıtır sadakası verilmelidir." dedi.

 

"Ramazan'da kazançlı çıkmak için yapacağımız ibadetlerin şuurunda olmalı ve gösterişten uzak durmalıyız"

 

Ramazan'da yapılan ibadetlerin ihlasla ve şuur içerisinde yapılması gerektiğini ifade eden Bulunmaz itikaf sünnetinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

 

"Ramazan ayı, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincire vurulduğu bir aydır. Bu bütün fitne fesadın içinde bulunduğu insanoğlu için bir rahmet aydır. Bu sebeple bu aydan kazançlı çıkmak istiyorsak, öncelikle şunu kendimize bir şiar edinmeliyiz. Öncelikle yapacağımız ibadetlerde ki şuurlu oluşumuz, yapacağımız ibadetlerde, sadece Hak Teâlâ'nın rızası için yapma arzusu içerisinde olmamız gerekir.  Elbette ki Ramazan'da yapılan ibadetler, özellikle oruç Yüce Rabbimizin sadece kendi katında ikram ve ihsanını yapacağı ibadetin adıdır.  Keza aynı şekilde nafile olarak yerine getirdiğimiz teravih namazlarımız, okumuş olduğumuz mukabelelerimiz, Ramazan'ı Şerif ayının son 10 gününde, -ki Hazreti Peygamber Aleyhisselatu Vesselam yaşamı boyunca vefat edinceye kadar, itikafa girmiş ve ümmetine de bunu tavsiye etmiştir- bu ibadetlerinin tamamını yerine getireceğiz. Bütün kardeşlerimize, öncelikle şahsım adına bu fakire, sonra da değerli kardeşlerimize tavsiyemiz şudur ki, her ne yapacaksak, bunu Allah rızası için yapalım, gösterişten uzak, kim ne der, falanca ne der değil. " diye konuştu.

 

Müftü Bulunmaz son olarak, Müftülük ve din görevlileri olarak her açıdan hazır olduklarını ve layıkıyla halkın hizmetinde olacaklarını belirterek, Ramazan-ı şerifin alemi İslam'a huzur ve hayırlar getirmesi duasında bulundu. (İLKHA)