Öğretim Üyesi Çiftçi: Dizilerde İslami çağrışımı olan kisve olumsuz lanse ediliyor

Özellikle dizilerde İslami çağrışım uyandıran şeylerin olumsuz bir şekilde yansıtılarak İslam'ın insanların gözünden düşürülmeye çalışıldığını belirten Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Emin Çiftçi, Müslümanların internet, televizyon, film ve dizi ortamında çok dikkatli olması gerektiğine işaret etti.

 

Televizyonlarda yayınlanan bazı dizi ve programlardaki ahlaksızlık, her geçen gün toplumun manevi yapısını bozarken, "kötü karakter" seçiminde İslami şahsiyetlerin seçilmesi tepki çekiyor.

 

Bazı televizyon dizileri ve programları, toplumun inanç ve ahlak değerlerini, onarılması güç bir şekilde tahrip etmeye devam ediyor.

 

Özellikle de İslam'ı sembol eden kişilerin "kötü karakter" olarak gösterilmesi manevi ve ahlaki temelleri derinden sarsıyor.

 

Türkiye’de İslam'ı kötüleyen TV programları ve diziler her geçen gün artıyor.

 

Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Emin Çiftçi, dizilerde İslami aile yapısına uymayan davranışların "normalmiş" gibi insanlara yansıtılarak bir süre sonra normalleşmiş gibi gösterildiğini söyledi.

 

Çiftçi, dizilerdeki amacın insanların düşüncelerini değiştirmek ve İslam'ı kötüleme olduğunu ifade ederek İLKHA'ya konuştu.

 

"Müslümanların çok dikkatli olması gerekiyor"

 

Günümüzde TV gibi dijital ortamlarda hiç örfe uygun olmayan şeylerin öğretildiğini belirten Çiftçi, "Yüce Allah, insanoğlunu bu dünyaya halife olarak kendisine kulluk etsinler ve ibadet etsinler diye göndermiş. Örnek olacak rol model peygamberler göndermiş ki bize görevlerimizi hatırlatsınlar. Günümüzde sosyal medya çağında internet, televizyon, film ve dizilerle beraber insanlar yönlendiriliyor. Bu durumda Müslümanların çok dikkatli olması gerekiyor. Eskiden insanlar ebeveynlerden bazı şeyleri öğreniyordu. Eğitim, öğretim, kişilik ve karakter büyüklerden öğreniliyordu. Küçükler büyüklerini dinleyerek nasıl oturulur, konuşulur, nasıl hitap edilir bunları öğreniyorlardı. Günümüzde sosyal medya, internet, televizyon ve dizilerle beraber hiç örfümüzde olmayan kültürümüzde olmayan bazı şeyler öğretiliyor; farkında olmadan bilinçaltlarına yerleşiyor. Bu konuda herkes maalesef muzdariptir." dedi.

 

Ahlaki konuda, İslami düşüncemize zarar verecek olan şeylerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Çiftçi, "Müslümanların zaman konusunda çok hassas olmaları gerekiyor. Boşuna zaman geçirmeleri zaman israfıdır. Ahlaki konuda bize zarar verecek olan İslami düşüncemize zarar verecek olan şeylerden de Müslümanların uzak durması gerekiyor. İslami aile yapısına uymayan davranışlar sanki normalmiş gibi insanlara yansıtılıyor. Bu da bir süre sonra normalleşiyor. İslamiyet'te şu var kusurların örtülmesi gerekiyor ki insanlar etkilenmesin ve onu örnek almasınlar diye. Bir hadisi şerif de şöyle geçer  'Kim bir Müslümanın ayıbını örterse yüce Allah da ahirette onun ayıbını örter' bunların gizli tutulması gerekiyor elbette ki İnsanların kusuru olur." şeklinde konuştu.

 

"İnsanlara öncülük edenler nasıl iyiliklerine ortak olacaksa aynı şekilde olumsuzluklara da ortak olacaklar"

 

Dizilerde İslam'ı temsil eden kisvenin topluma olumsuz lanse edildiğinin altını çizen Çiftçi, "Bazı mesajlar bu film ve dizilerle topluma veriliyor, toplum bir yerde yönlendiriliyor. O filmin ne amaçla çekildiği bilinmektedir. Amaç insanların düşüncelerini değiştirmek dini konuda İslamiyet'i kötülemek amacı olan da var. İslami çağrışımı olan kisve, cemaat ve hocaları olumsuz bir şekilde göstererek insanların gözünden düşürmeye çalışıyorlar. İslamiyet'e ve Müslümanlara bir kötülüktür bu yapılanlar. Müslümanların bunun farkında olması gerekiyor. Eski filmlerde daha çok dikkat çeker; bir papaz veya bir rahip çıktığı zaman daha çok hürmet görür ama Türk film ve dizilerinde bir hocayı olumsuz bir ortamda göstererek insanlara vermek istedikleri mesajları görüyorduk. Hamdolsun son zamanlarda bu azaldı ama bununla beraber dindar kesimin örtüsü ve çarşafı yani dini kisveyle ilgili olumsuz hareketleri göstererek insanların güvenini sarsmaya çalışanlarda var. Bu konuda da Müslümanların bilinçli olması gerekiyor. İnsanlara öncülük edenler nasıl iyiliklerine ortak olacaksa aynı şekilde olumsuzluklara da ortak olacaklar. Müslümanların bu konuda çok hassas olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

 

"Müslüman'ın Kur'an-ı Kerim'i okuyup anlaması gerekiyor"

 

Çiftçi sözlerine şu şekilde devam etti:

 

"Tabi ki her dönemde hak ve batılın  çatışması var. Hazreti Adem'den günümüze bu böyle gelmiştir. İyilik var kötülük var, cennet var cehennem var bunlar her zaman bir çatışma halindedir. Bu bizim imtihanımızdır aslında. Bir taraftan ehli iman yüce Allah'ı anlatır, Peygamberimizi anlatır, iyilikleri ve insanların hidayete ermesini sağlamaya çalışır. Diğer taraftan ise bunu kötüleyerek insanların günaha girmesine, haram işlemesine, kötülük yapmasına ve asıl yapması gereken şeylerden alıkoymaya çalışan bir kesim var. Bu hep olmuştur oluyor ve olacaktır."

 

"İdarecilerin yasaklaması gereken programlara yasaklama getirmesi gerekiyor"

 

Müslümanların bilinçli bir şekilde dizi ve filmlerdeki amacı çözebileceğini ifade eden Çiftçi, "Kişi kendi nefsinden sorumludur bunun için de Müslümanların bilinçli olması gerekiyor. Hangi şey doğru hangi şey yanlış hangi durumlarda yüce Allah benden razı olur İslami bir yaşantı yaşamış olurum. Bunu bilmesi için öncelikle her Müslüman'ın Kur'an-ı Kerim'i okuyup anlaması gerekiyor. Bir ölçü ve terazi olması için Peygamber Efendimizin hayatını ve hadislerini bilmesi gerekiyor. Bu bilinçte her Müslüman'ın hangi dizi ve film izlenir burada verilen mesaj nedir amaç nedir bunları çözebilir. İnsanın önce kendisini koruması gerekiyor daha sonra ebeveynlerin çocuklarını bu konuda koruması gerekiyor. Tabi bu konuda idarecilerin yasaklaması gereken programlara yasaklama getirmesi gerekiyor. Sonuçta biz bir toplumuz bu toplumda güzel şeyler olursa bu hepimizi etkiler." diye konuştu. (İLKHA)