Diyarbakır'da bulunan Memorial Dicle Hastanesi'nde görevli doktorlar tarafından, Şırnak'ın Silopi ilçesinde halka yönelik kalp sağlığı semineri düzenlendi.
Silopi'de bulunan bir okulun konferans salonunda düzenlenen seminere Memorial Dicle Hastanesinde görevli Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Bahçivan ile Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Akdağ ve vatandaşlar katıldı. Seminerde kalp hastalıkları ve kalp hastalıklarından korunmanın yolları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Serkan Akdağ, koroner kalp hastalığının genellikle 40 yaş sonrasında görüldüğüne dikkat çekti. Doç. Dr. Akdağ, "Ancak özellikle ailesinde 55 yaşından önce koroner kalp hastalığı görülenlerde daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Hatta bu rakam 30'lu yaşlara kadar inmiştir. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Kadınlardaki östrojen hormonunun koroner kalp hastalığı açısından koruyucu olduğu öne sürülmektedir. Bu nedenle kadınlarda görülme sıklığı östrojen hormonunun azaldığı menopoz sonrası dönemde artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu, 2017 yılına ilişkin ölüm nedeni istatistiklerinde, Türkiye'de dolaşım sistemi kaynaklı 165 bin 323 ölüm gerçekleşmiş. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin yüzde 39,7'si iskemik kalp hastalığı, yüzde 22,9'u ise serebro-vasküler hastalıklardan kaynaklanmış. Bu da kalp hastalıklarının aslında toplumsal bir sorun olduğunun ortaya koyuyor" dedi.
"Kalbin en büyük düşmanı sigara"
Kalbin en büyük düşmanının sigara olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Akdağ, şöyle devam etti:
"Tüm hastalıkların tetikleyicisi olan sigara kalbin de en büyük düşmanıdır. Sigara kalp damarlarını normalde daha hızlı bir şekilde deforme ederek tıkanmalara sebep olur. Bu yüzden sadece kalp hastaları, değil normal bir sağlıklı insan da sigaradan uzak durmalı. Kalp sağlığını olumsuz etkileyen diğer önemli nedenler sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam. Et ağırlıklı, fast-food, hazır gıdalar yerine Akdeniz, ege usulü beslenme tipi tercih edilebilir. Spor yapılmalı, ancak spor yapmaya vakit yoksa bile mutlaka gün içerisinde daha hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli."
Koroner kalp hastalığının tedavisinde açık kalp ameliyatının önemli bir yeri olduğunu belirten Prof. Dr. Muzaffer Bahçivan ise, kalp-damar hastalıklarının, Türkiye ve dünyada yaşamı tehdit eden en önemli sağlık sorunu olarak ilk sırada yer aldığını söyledi. Prof. Dr. Bahçivan, şöyle dedi:
"Kalp hastalıklarının tedavisinde birçok farklı yöntem kullanılırken, bazı hasta gruplarında ameliyat altın standart olarak öne çıkıyor. Açık kalp ameliyatları, hastaları sağlığına kavuştursa da cerrahi sonrası kaliteli yaşam için bazı kurallara uyulması gerekiyor. Özellikle sigara kullanılıyorsa mutlaka bırakılmalı, beslenmeye dikkat edilmeli, doktorların önerdiği şekilde spor yapmalı, stresten uzak durmalı. Eskiye göre artık açık kalp ameliyatları daha kolay ve konforlu yapılmaktadır. Örneğin riskli bazı hastalarda çalışan kalbe bypass yapılmaktadır. Çalışan kalpte bypass, kalbi durdurmadan ve hastayı kalp-akciğer pompasına bağlamadan gerçekleştiriliyor. İşlem sırasında, koroner bypass ameliyatı tamamlanana kadar, kalp damarları içinde kan akımının devam etmesini sağlayan yöntemlerle kalbin yapısının korunması sağlanıyor."