• Mardin19 °C
  • Diyarbakır14 °C
  • Batman16 °C
  • Şırnak15 °C
  • İstanbul13 °C

Sadullah GÜNEŞ / Yazar

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÜLKEYİ SAVAŞ, TOPLUM DÜZENİNİ FİTNE, FESAT YIKAR.

01 Haziran 2022 Çarşamba 14:22

Hz. Peygamber (s.a.s.), İslam dinini tebliğ ettiği süreçte üç tür insan tipiyle karşılaşmıştır.

Bunlardan birincisi, onun getirdiği vahye gönülden inanan ve samimi bir şekilde onun çizdiği yolda yürümeye çalışan müminler.

İkincisi, vahyi inkar ederek ona açıktan cephe alan ve düşmanca tavır sergileyen kafirler.

Üçüncüsü de vahyi gerçekte kabul etmediği halde zahirde kabul eden ve İslam toplumunu içeriden yıkma amacı güden münafıklar.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu üç insan tipiyle farklı ilişki biçimleri geliştirmiştir.

O, yirmi üç yıllık tebliğ hayatı boyunca Müslümanları yanına alarak onları eğitmeye ve örnek insanlar olarak yetiştirmeye çalışmış; kâfirlerle mücadele ederek onları hak yola getirmeye gayret etmiş; münafıkları ise isim isim deşifre etmemiş, ancak vahiy sayesinde öğrendiği karakteristik özelliklerini, ashabına anlatarak onlara karşı İslam toplumlarının uyanık olmalarını istemiştir.

Asr-ı saâdetten günümüze kadar var olan ve olmaya devam edecek olan bu üç tipolojiden münafık tipinin teşhis edilmesi, İslam toplumlarının selameti açısından elzemdir.

Bunun için Kur’an-ı Kerim’in münafıklarla ilgili ayetlerine ve siyer ve hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) onlarla mücadelesine bakmak yeterlidir.

Söz konusu ayetlere ve asr-ı saadette yaşanan olaylara topluca bakıldığında münafıkların temel amacının;

Vahyi küçümsemek,

Hz. Peygamber’in otoritesini sarsmak,

Müslümanları birbirine düşürmek,

Düşmanla işbirliği yaparak Müslümanların mağlup olmasına çalışmak,

Hz. Peygamber’in şahsı ve ailesiyle ilgili iftiralar atmak ve daha türlü desiselere başvurmak suretiyle İslam toplumunu içerden çökertmek olduğu net bir şekilde görülecektir.

İslam tarihinin şahit olduğu nifak hareketlerinde din, daima bir istismar aracı olmuş ve münafıklar kendi şahsi ve kirli emellerini gerçekleştirmek adına dini tahrif ve tahripten geri durmamışlardır.

Dolayısıyla her nifak hareketinin, aynı zamanda “dini metinleri tahrif” ve “İslam toplumlarını içeriden tahrip” hareketi olduğunu söyleyebiliriz.

İslam tarihi bize göstermiştir ki; Müslümanların zaafa düşmesi ve sahip oldukları devletlerin yıkılması, harici düşmanlar sebebiyle olmamış, Müslümanları birbirine düşürerek fitne ortamı yaratan dâhili düşmanların hile ve desiseleriyle olmuştur.

Bu nedenle İslam ümmetinin bekası ve selameti için bize düşen; tarihi olaylardan ders çıkararak haricî düşmanlarla nasıl mücadele ediliyorsa bizden görünüp haricî düşmanların güdümünde hareket ederek İslam’ı içerden yıkmaya çalışan din tahripçileriyle mücadele etmektir.

Fakat münafıkların ikiyüzlü karakteri, ilkesiz duruşları, sinsi ve göstermelik tavırları onlarla mücadeleyi zorlaştırmaktadır.

Dolaysıyla bu mücadeleyi sağlıklı bir şekilde yürütebilmek için nifak hareketlerinin temel karakteristik özelliklerini çok net bir şekilde tespit ve tahlil etmemiz gerekmektedir.

Aksi takdirde bu sinsi düşmanla mücadelede başarılı olunması mümkün değildir.

 

 

Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Mardin nöbetçi eczaneleri
ANKET
Midyat'ın İl Olmasını İstiyor musunuz.?
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2024 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA