Yoğun olmamak şartıyla üniversite sınavına 9'ncu sınıftan itibaren çalışmak gerekiyor

Öğrencilerin son senelerini rahat geçirmeleri için 9'uncu sınıftan itibaren sınavlara hazırlanmaya başlaması gerektiğini ifade eden Eğitimci Kemal Gündüz, bunun getirdiği en önemli avantajların başında konuların öğrenimi olduğuna dikkat çekti.

 

Üniversite sınavının iki aşamadan oluştuğunu, TYT'nin 9-10, AYT'nin ise 11 ve 12'nci sınıfları kapsadığını ifade eden Gündüz, üniversite sınavına 9'ncu sınıftan itibaren çalışılmaya başlanması gerektiğini ama bunun çok yoğun değil planlı ve programlı bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti.

 

"Çalışmayı çok yoğun tutmak yerine daha makul ve programlı yapmalı"

 

Öğrencinin üniversite sınavına çalışmaya başladığında konulardan kopmaması ve mevcut serüven içerisindeki öğrenmeleri doğru yapmasının yeterli olduğunun önemine değinen Gündüz, "Çalışmayı çok yoğun tutmak yerine daha makul, programlı ama yoğun olmayacak bir şekilde kendimizi hazırlar isek çok daha iyi olacaktır. Bu şekilde öğrencinin alt öğrenmeleri de eksik kalmamış olur. 11 ve 12'nci sınıf konularına yöneldiğimizde temel yeterlilik dediğimiz 9 ve 10'uncu sınıf konuları biliniyor olması öğrenme noktasında kolaylaştırıcı olacaktır." ifadelerini kullandı.

 

"Öğrenciler 8'nci sınıfta sınav stresi yaşıyor tekrar sınav formatına yönlendirmek sağlıklı değil"

 

Eğitimci Kemal Gündüz

 

Milli Eğitim Müfredatının yayılarak oluşturulduğuna dikkat çeken Gündüz, "Yoğun değil hâkimiyetin kaybedilmemesi noktasında çalışmak çok iyi olacak ve daha iyi bir kazanım sağlayacaktır ama yoğun çalışmadan kesinlikle söz etmememiz gerekmektedir. Öğrenciler zaten 8'nci sınıfta sınav stresi yaşamış, daha lise oryantasyonlarını tamamlamadan tekrar bir sınav formatına yönlendirmek elbette çocuklar açısından sağlıklı olmayacaktır. Okula alışmaları yeni sınav sistemine uygun davranmaları, üst öğretim programına hazırlanmaları çok daha iyi olacaktır. Ortaokuldan söz ettiğimizde lise çok daha farklı bir özellik gösteriyor. Fen dersleri lisede fizik, kimya, biyoloji olarak 3'e ayrılıyor. Sosyal bilgiler dediğimiz de tarih, coğrafya ve diğer dersler olarak ayırıyoruz. Bu öğrencide boşluk oluşturuyor. Bu nedenle öğrencinin bir destek alması çok makuldür." şeklinde konuştu

 

"Çalışma yayılarak programlı yapılmalı ve iyi bir takip oto kontrol olmalı"

 

Öğrencinin bugün yapması gerektiği işleri doğru yaptığında, 9'uncu sınıfta yapması gerekenleri yaptığında, 10-11-12'nci sınıflarda yapması gerekenleri yaptığında çok daha rahat bir hazırlanma süreci yaşayacağına dikkat çeken Gündüz, "Bizim toplumumuzda yaklaşım tarzı şu şekilde oluyor; çalışma genelde son seneye, 12'nci sınıfa bırakılıyor. Açıkçası bunun yayılarak, programlı bir şekilde yapılması ve iyi bir takip, oto kontrolün sağlam olacağı bir şekilde yapılması çok sağlıklı bir süreç karşımıza çıkacaktır. Genelde sona gelmeyene kadar çalışmaya dört elle sarılmıyoruz. Bu durum kültürel olarak ta çocuklarımıza yansımış durumdadır." diye konuştu. (İLKHA)