Yusufi Medresede yazdıkları kitapları okurları için imzaladılar

Şanlıurfa'da devam eden 5. Ulusal Kitap Fuarına, Yusufi Medresede kaleme aldıkları eserleri ile katılan yazarlar, kitaplarını okurları için imzaladı.

 

Şanlıurfa Fuar Merkezinde açılan 5. Ulusal Kitap Fuarına katılan Yazar Ömer Saruhan, Abdullah Zengin ve İbrahim Halil Göv, okurlarıyla buluştu.

 

Kitap imzalatma sırasında kuyruğa giren kitapseverlerin, yazarlarla hatıra fotoğrafları çektikleri de görüldü.

 

Okumanın öneminden bahseden Dua Yayıncılık yazarları, mağdur ve mazlumiyetin olduğu bir yerde, kitaplarına irfanın kaleminin dokunduğunu belirttiler.

 

Yazarlar, kitapları çok zor şartlarda ve elle yazdıklarını ifade ederek Yusufi Medrese sürecinde çokça okuma yapıp daha sonra kitap yazma çalışmasına girdiklerini dile getirdiler.

 

"Kitapları zor şartlarda ve elle yazdım"

 

Ömer Saruhan

 

Kaleme aldığı kitapların yaşanmış hikâyeler olduğunu söyleyen Ömer Saruhan, "Son dönemlerde kitap okuma azalmış. Fazla kitap okunmuyor. Daha çok sosyal medyada zaman geçiriliyor. Oysaki kitaplar çok ciddi emek harcanarak yazılıyor. Bir birikimin, tecrübenin eseridir. Kitapların okuyucu yönünden çok büyük bir değeri var. Kitaplara bu şekilde bakılırsa sosyal medyadan daha çok faydası olduğu görülür. Kitap yazmada bizim şartlarımız biraz farklı oldu. Kitap yazma süreci belli aşamalardan oluşuyor.  Benim kitaplarım genellikle yaşanmış hikâyelerdir. Üzerine fazla bir şey eklemeden yazıyorum. Yazdığım kitaplar biraz da tarihi bir süreçtir. Piyasadaki kitaplarımın hemen hemen hepsini cezaevinde yazdım. Kitapları zor şartlarda ve elle yazdım." dedi.

 

"Güzel bir kitap yazayım diye kitap yazmadım"

 

Abdullah Zengin

 

Mevcut olan kaynaklardan istifade ederek kitap yazdığını belirten Abdullah Zengin, "İlk kez böyle bir kitap fuarına katılıyorum. Kitap fuarının yoğunluğu bizi sevindirdi. Yeni neslin kitap okuma hevesinin olması iyidir. Kitap seçmede belki seçici davranıyorlar ama temennimiz hayatlarını Allah'ın razı olduğu bir şekilde şekillendirecek kitapları okumalarıdır. Yetişen neslimiz, kızlarımız, bacılarımız ve analarımız Hazreti Hatice'nin hayatını örnek alsınlar. O'nun gibi bir hayat yaşamaya aşkla ve şevkle yönelsinler. Hazreti Hatice onlar için bir model olsun yoksa başka türlü modelleri kendilerine tercih ediyorlar. Kitabı yazdığımız ortamlarda bazen kaynak kıtlığı olur. Mevcut olan kaynaklardan istifade ederek yazmaya çalıştım. Mağduriyet ve mazlumiyetin olduğu bir yerden irfanın kalemi dokunmuştur.  Saf bir niyetle yazılmış bir kitaptır.  'Güzel bir kitap yazayım' diye kitap yazmadım. İmkânlarım ölçüsünde Hazreti Hatice'nin hayatını sunabilmek amacıyla yazdım.  Allah'a hamd olsun, vesile olmuşsam bu benim için şereftir." diye konuştu.

 

"Kitabı cezaevinde yazdım"

 

İbrahim Halil Göv

 

Yusufi Medrese sürecinde bol bol kitap okuyarak kitap çalışmasına girdiğini vurgulayan İbrahim Halil Göv, "İlk kez okurla buluşmam oldu. Gerçekten heyecanlı bir durum oldu. Heyecanlı ve çok da mutluyum. Kitabı yazmamdaki gayem, eskimeyen örneklerimiz olan Sahabeyi Kiramın hayatlarını günümüze taşıyabilmektir. Onları kültürel olarak değil de yaşantıları olarak taşıyabilmektir. Kitabı cezaevinde yazdım. 30 yıl cezaevi yattım. Orada yıllarca epey okudum. Uzun yıllar yaptığım okumalarımdan sonra kitap çalışmasına başladım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)