EBS 3 No'lu Şube Başkanı Ermiş: Mesleğe ilk alımlarda mülakat yapılmasına karşıyız

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in öğretmen adaylarının 45 dakikalık bir mülakat sonrasında öğretmenliğe atanacağı açıklamasına karşı çıkarak, son dönemde sembolik hale gelen mülakat uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirtti.

 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçtiğimiz günlerde katıldığı bir yayında öğretmenlerin mesleğe başlarken 45 dakikalık mülakata alınacağını açıklamıştı.

 

Bakan Tekin katıldığı yayında, "Şu an üzerinde çalışıyoruz ama şöyle bir projeksiyonumuz var. Öğretmenler, 3 kişiden oluşan bir jurinin karşında 45 dakikalık bir mülakata alınacak. Bu mülakatta kendisine sorulan konuyla ilgili konuşması ve anlatması istenecek. Ayrıca bu 45 dakikalık süre içeriğinde öğretmen adayı yazılı bir beyan da verecek. Tüm bu süreç kamera ile kayıt altına alınacak. Bu sayede hem torpil iddialarını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz hem de adayların üniversitede öğrendiklerini ne kadar özümsediklerini ölçmek istiyoruz." şeklinde konuşmuştu.

 

Eğitim-Bir-Sen (EBS) İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.

 

"Mülakatla ilgili gelinen nokta artık sembolik olarak mülakat uygulanıyor; sembolik olan bir şeye bu kadar insanın enerji sarf etmesi doğru değildir"

 

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş

 

2023-2024 Eğitim-Öğretim yılının hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Ermiş, "Her şeyi tartışabiliriz, tartışmakta bir sıkıntı yok; mülakatta bu ülkenin yıllardan beri gündeminde olan bir şeydir. Mülakatla ilgili gelinen nokta artık sembolik olarak mülakat uygulanıyor. Biz de yıllardan beri söylüyoruz; sembolik olan bir şeye bu kadar insanın enerji sarf etmesi doğru değildir, dolayısıyla bunun derhal kaldırılması lazım. Sendikamız 2016 yılından 2022 yılı sonuna kadar açıklamalarda bulunmuş. En son 1 Eylül itibariyle göreve başlayan öğretmenlerde mülakata tabi tutuldular ancak son dönemde gerek müfettişlikte gerek okul yöneticiliğinde gerek öğretmenliğe ilk başlarken yapılan mülakatların bir puansal değeri şöyle yok; yazılıda ne aldıysanız aynısını veriyorlar, küsurat buçuğun aşağısındaysa aşağıya, yukarısındaysa yukarıya tamamlanıyor. Bunun ötesinde mülakatların bir anlamı kalmamıştı. Bizde bir tek şöyle bir anlam vardı, FETÖ olaylarından sonra sadece güvenlik araştırmasına takılanların mülakat yoluyla atanmasının önüne geçilmiş oluyordu. O meselenin de günden güne sayısı azalmıştı. Örneğin; önceden bir mülakatta güvenlik nedeniyle 100 kişi eleniyorsa, en son geldiğimiz mülakatlarda bu sayılar 3'e 5'e kadar düşmüştü. Durum bundan ibaretti." dedi.

 

"Sembolik haliyle olan mülakat bile çok ciddi anlamda kurumların enerjisini alıyor, kurumlardaki birçok iş geri kalıyor"

 

Cumhurbaşkanının da seçim beyannamesinde görevin gerektiği zorunluluklar dışında özellikle ilk atamalarda mülakatı kaldıracağız şeklinde bir beyanı olduğunu hatırlatan Ermiş, "Sayın Bakanımız da bir televizyon programında Cumhurbaşkanımızın söylemi ile kendisinin yapmak istediği şeyin çelişmediğini ifade ederek mülakatın ilk defa atanacak öğretmenler açısından uygulanacağını söyledi. Dolayısıyla bu uygulanacak mülakat, açıklamalardan anladığımız kadarıyla sembolik bir mülakat olmayacak, bayağı bayağı bir mülakat olacak. Denildiğine göre bir öğretmen adayı, öğretmenlerden oluşan 3 kişilik bir jürinin önüne çıkacak, ona elektronik ortamda rastgele bir soru sorulacak, bütün mülakat süreci kayıt altına alınacak, kişi kendisine verilen soruyu 45 dakika içerisinde anlatacak ve anlatımın sonunda da yazılı olarak da ifade etmiş olacak. Haliyle diyorki; biz burada torpilin önüne geçeceğiz, işi bütünüyle şeffaflaştıracağız. Buraya kadar her şey normal görünüyor ancak bu işin bir teknik boyutu da var. Örneğin; 30 bin öğretmen atanacaksa 90 bin kişi mülakata çağırılıyor. Bunları kısa zamanda bitirmeniz mümkün değil, 45 dakikalik mülakata aldığınızda bir komisyon günde en fazla 5-6 kişiyi mülakata tabi tutabilir. Hızlı olmak için binlerce komisyon kurmak durumundasınız. Zamana yaymak için şöyle düşünülüyor; ekim sonunda takvimi ilan edeceğiz, yeni atanacak öğretmenler şubat başında başlayacak, o zamana kadar geniş bir zamana yayarak bu işi halledeceğiz. Şu andaki sembolik haliyle olan mülakat bile çok ciddi anlamda kurumların enerjisini alıyor, birçok insan komisyonlarda görevlendiriliyor ve kurumlarında iş yükünü arttırmış oluyor ve kurumlardaki birçok iş de geri kalıyor. Hal böyle olunca bu tarz bir mülakat çok fazla zaman alacaktır diye değerlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

 

"Yüzlerce sorudan atanacak puanı almış ama mülakatta bir soruyu bilemeyenin durumu ne olacak?"

 

Ermiş, "Sadece bir soru soracaksınız o aday belki girdiği öğretmenlik alan bilgisi testinde sıralamaya girmiş olabilir, atanacak bir noktada olabilir, sizin ona sorduğunuz bir soruyu şayet bilemezse bunun durumu ne olacak. Mülakatta bir soruyu bilemediği için yüzlerce sorudan atanacak puanı almış ama bir soruyu bilemeyenin durumu ne olacak? Bu durum da tartışılması gereken bir noktadır. Sendikamızın buradaki duruşu; mesleğe ilk alımlarda zaten son dönemlerde mülakatlar sembolik hale gelmişti, sembolik haline bile karşıyız ve bu şekline de karşıyız. Bakanlığın bu noktada yeni bir değerlendirme yapacağını ve sosyal tarafların hiçbiri tarafından kabul edilmeyen mülakat uygulamasından vazgeçileceğini değerlendiriyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)