Uşak İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitimde 2023 Vizyon Belgesini tanıtılmasına yönelik çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Duran Uşak Merkezde yer alan okulların okul aile birliği başkanlarına eğitimdeki yaşanacak dönüşümü anlattı.
Dr. Duran talim terbiye sisteminin terbiye tarafının ihmal edildiğini vurgularken öğrencilerin ilk önce kendini bilmesini, sistemin de buna yardımcı olması gerektiğini söyledi. Duran 2023 Vizyonunu "Bu sistemde kuş yüzdürülmeyecek balık uçurulmayacak" diyerek özetledi. Uşak İskender Pala Halk Kütüphanesi konferans salonunda gerçekleşen toplantıda konuşmasına dönüşmek ve değişmekten bahsederek başlayan ve bunu dünyanın en zor işi olarak niteleyen Duran " Hepimizin gözünde aslında bir gözlük var ve dünyaya bu gözlükle bakıyoruz. Bu gözlüğü hiçbirimiz görmüyoruz. Değişim ve döğüşüm bu gözlüğü çıkar ve başka bir gözlük tak diyor. Siz ise "Benim gözümde gözlük yok ki zaten" diyorsunuz. Bir direnç noktası oluşuyor. Şimdi yapılmak istenen şey de bir tür dönüşüm aslında. Çok güzel giden şeyler var lakin çağ değiştiği için dönüşmesi gereken hususlar oluşuyor. Niye zamanında iyisi yapılmadı o zaman diye bakmamak lazım. Milli eğitim herkesin meselesi. Öğretmen iyi olacak, okul müdürü iyi olacak, ekonomi iyi olacak, toplum iyi olacak, hükümet buna destek sağlayacak, medya katkı verecek hattı muhtar bile iyi olacak, aksi halde eğitimde eksik giden bir şey mutlaka olacaktır" dedi.
"Başarı ölçüsü maalesef yüksek maaşlı bir işe girmek olarak algılanıyor"
Eğitimde Vizyon 2023 dönüşümünün felsefesini açıklayan Duran, bakanlığın 3 noktada derinlemesine bir dönüşüm hedeflediğini söyledi. Duran : " Birincisi öğrencinin başarı ölçüsü, çocuğumuzun başarı ölçüsü ne? Çocuğumuz ne yaparsa biz mutlu oluruz? Çocuk eve gelince ilk önce notları soruyoruz. Bu ölçü biriminde değişiklik yapmamız gerekiyor. Bir defa meslekleri fazla abartıyoruz. Başarı ölçüsü maalesef yüksek maaşlı bir işe girmek olarak algılanıyor. Bu anlayış değişmediği sürece eğitim sistemimizin değişmesini beklemek hata olur. Peki bunu kim değiştirecek? Toplum değiştirecek. Bu değişmezse insanlar işini keyifle yapamayacaklar" diye konuştu.
"Bu bir sosyolojik hastalık"
Duran işini keyifle yapan insanlara Mimar Sinan, Sezen Aksu, Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan'ı örnek verdi. Onların mesai kavramının olmadığına dikkat çeken Duran, " Mutsuz makine mühendisi 08:30'da işe girer uflar puflar 17:30'da işten kaçar gider rezil eder hayatını keyifle yapılan bir iş gerekiyor. Benim çocuğum ödev yaparken ağlıyor bağırıyor lanet ediyor ama piyanonun başına geçtiği anda saatleri unutuyor. Bu bir sosyolojik hastalık" ifadelerini kullandı.
"Çocuklarla evde 3 şey yapılır"
Velilerden 3 şeyi yapması beklendiğini ve bunların içinde test çözdürmek ve ödev yaptırmak olmadığını söyleyen Duran şunları söyled:
"Çocuklarla evde 3 şey yapılır. Bir onlarla oynanılır, akıl oyunu oyna, İslamoğlu oyna, kültür oyunu oyna. 2.'si onlarla gezilir, konuşulur, Murat Dağını gezersin, Pamukkale'yi gezersin, Kanyonu gezersin ödevler bunlardır. 3.'sü ise bol bol okunur, kitap okunur doğa okunur anlamlandırılır, sosyal olarak okunur anlamlandırılır. Bu üçünden başka ödev olamaz."