Karakter boyutu :
04 Haziran 2022 Cumartesi 10:54
İyi Yönetilen Kaygı Başarıya Götürür!
Rehber Öğretmen Selda Taylan, bu hafta sonu gerçekleşecek Liselere Geçiş Sınavı (LGS) öncesi, öğrencilerin yaşadıkları ruhsal süreçleri değerlendirdi.
Erkan Ulu Okulları Rehber Öğretmeni Selda Taylan, akademik sürece eşlik eden duygu yönetiminin, başarıya olan katkısının büyük olduğunu söyledi. Kaygının sınava hazırlık ve sınav süreci içerisinde doğal bir unsur kabul edilmesi gerektiğini, kaygı duyulmayan bir sınav için başarının mümkün olamayacağını belirtti. Ancak kaygının sürekliliğinin, hayatı zorlaştırıcı sağlık sorunlarına da yol açabileceğini ekledi.
Aile, akraba, akran ve öğretmen beklentileri gözden geçirilmeli
Her öğrenci için kaygıyı tetikleyen unsurların farklı olabileceğini belirten Selda Taylan; özellikle zamanı etkin kullanamama, plansız çalışma, mükemmeliyetçilik ve geçmiş deneyimlerin kaygıyı arttırdığını söyledi. Öğrencilerin bu unsurlarla ilgili çalışma yapıp akademik kazanım sorumluluklarını yerine getirdiklerinde, kaygıyı daha iyi yönetebildiklerini ifade eden Taylan, öğrencilerin bu unsurların yanı sıra en çok aile, akraba, akran ve öğretmen beklentileri ile ilgili de yoğun kaygı yaşadıklarını ekledi.
Çocuklarının gelecekleri için önemli olduğunu düşündükleri bir sınav hazırlığı sürecinde, ailenin kaygısının da beklenen bir durum olduğunu söyleyen Taylan, ailenin bunu doğru yönettiğinde çocuğa yardımcı olabileceğinin altını çizdi. Duyguların bulaşıcı olduğunu ve kaygıyı yönetmede ailenin çalışma yapması gerekliliğine dikkat çeken Taylan, yaş gelişim özellikleri ve olumlu bir benlik gelişimi amacının göz önünde bulundurulması gerektiğini ve çocukların bu kaygılı süreci sağlıklı atlatabilmeleri için ebeveynlerin desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bu desteklerden en önemlisinin, kaygılı bir çocuğun karşısında kaygısını anlayan bir ebeveyn figürü yaratmak olduğunun altını çizdi.
Süreç Odaklı Tutum Elden Bırakılmamalı
Selda Taylan, 5 Haziran 2022 Pazar günü gerçekleşecek LGS'ye sayılı günler kala, öğrencilerin yorgunluklarına ve sınava yükledikleri anlama bağlı olarak kaygılarının da arttığını gözlemlediklerini söyledi.
Taylan; “Bu sınavı aile ve çevrenin beklentisini karşılamak, akranlar içinde üstünlük sağlama aracı olarak görmek ya da başarının sadece bu sınavla mümkün olduğunu düşünmek duygusal süreçlerde karmaşıklık yaratmaktadır.
Bu nedenle son günlerde hem öğrenciler hem de ebeveynler, öğrencilerin sınava hazırlık sürecindeki emeklerine odaklanmalılar. Yalnızca bir hedefe yönelmektense B planı da yapıp seçenekleri artırmak, kaygılarını kontrol etmede onlara yardımcı olacaktır.” dedi.
Selda Taylan öğrenciler ve ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu:
Hayatın amacından uzaklaşmayın!
Hayatın amacı kendini gerçekleştirebilen bireyler olabilmek. Amaca giden yolda sınav sadece bir araç. Öğrencilerin bunu sık sık kendilerine hatırlatmalarında fayda var.
Sınavın yaklaştığı son günlerde ebeveynler, çocukların duygularını ne görmezden gelmeliler ne de onlar adına çözüm üretmeliler. Onlarla birlikte hareket etmek, beraber bir yol haritası çizmek ve en önemlisi koşulsuz sevgiyi hissettirmek her türlü çözüm önerisinden daha etkili olacaktır.
Beslenme, uyku düzeni ve nefes egzersizleri bu noktada en büyük destekçilerimiz
Son zaman kaygının yükselmesi, öfke patlamaları ve iletişim kazaları çok doğal, ancak bedensel semptomlara (titreme, mide bulantısı, kusma, ishal, deri döküntüleri, aşırı uyku/uykusuzluk vb.) dönen bir durum varsa mutlaka okul rehberlik servisinden ya da klinik bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Son günlerde beslenme düzeninde değişikliğe gidilmemeli, rutin beslenme düzenine devam edilmelidir. Sindirimi zorlaştıracak besinlerden uzak durulmalı mümkünse dışardan beslenme tercih edilmemelidir.
Çocuğun normaldeki uyku düzenini sürdürmesi için teşvik etmek, erken yatmasını teşvik etmekten daha önemlidir. İyi bir uyku, dinlenmiş bir beden ve açık zihin için ılık bir duş, klasik bir müzik uykuya geçişte kolaylık sağlayacaktır.
Günlük 10 dakikalık nefes ve esneme-gevşeme egzersizleri de vücudun adrenalini kullanması sebebiyle oldukça etkili olabilir. Yürüyüş de beynin fonksiyonlarını hızlandırmak adına çok önemli. Ergenlik dönemindeki bireyler kurallara karşı gelme eğilimindedirler. Zorundalık ve kesinlik ifade eden söylemlerden de kaçınılmalıdır.
Bu haber toplam 532 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
Tüm Hakları Saklıdır © 1997 - 2024 Midyat Habur | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA
Tel : / Faks : 04824641346 | Yazılım: CM Bilişim - Tasarım: INVIVA